28 Haziran 2020 Pazar

Ehl-i Sünnet ve Cemaat mezhebi aslında tektir. Maturudi, Eş’ari, Hanefi, Maliki, Şafii, Hanbeli mezhepleri derken kullandığımız “mezhepler” kelimesi “şubeler” manasına alınmalıdır. Muhterem kardeşlerimizin bu inceliğe dikkat buyurmalarını istirham ederiz. Şöyle cevap buyurulmuş: “Benim ve ashabımın yolundan gidenler; öylece iman ve amel edenler…” İşte Ehl-i Sünnet ve Cemaat mezhebinin ne olduğunu açıklayan meşhur hadis-i şerifin meali yukarıda zikredildi… Ehl-i Sünnet ve Cemaat topluluğu aslında tek bir mezheptir. Sadece kendi arasında altı şubeye ayrılmıştır: İkisi itikat (inanç meselelerinde), dördü amel (işlemeğe dair meseleler) sahasındadır. Bir Müslümana “Hangi mezheptensin?” diye sordukları vakit: “Ehl-i Sünnet ve Cemaat mezhebindenim” cevabını vermelidir. Böyle demekle “Ben Resulullah Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem- ve Ashab-ı Kiram’ın -radıyallahu anhüm- yolundan gidiyorum, onların iman ve amel hükümlerini kabul ediyorum” demiş olmaktadır. Biraz önce Ehl-i Sünnet mezhebinin altı şubesi olduğundan bahsetmiştik. Kısaca onları da açıklayalım: Ehl-i Sünnet’in itikatta iki büyük önderi yetişmiştir: Bunlardan birisi İmam Maturidi, diğeri İmam Eş’aridir. Bu iki büyük zat biz Sünni Müslümanların itikat hükümlerinde önderlerimizdir, yani “imam”larımızdır. Biz Türkler umumiyet itibarıyla İmam Maturidi Hazretlerini itikatta imam kabul etmişizdir. Fakat İmam Eş’ari Hazretleri de hak imamdır. Zaten bu iki imamın arasında kırk küsur kadar küçük ihtilaf, fikir ayrılığı vardır ki onlar da teferruata dairdir. Amelde de dört sünni şube vardır: Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli mezhepleri. Bunların dördü de haktır. Bir Müslümanın bu devirde Ehl-i Sünnet Müslümanı, yani Sünni olması için: 1- İtikatta ya Maturidi, yahut da Eş’ari olması, 2- Amelde de dört mezhepten birisine bağlanmış olması, 3- Bağlı olduğu amel mezhebini bütünüyle tatbik etmesi gerekir. Asırlardan beri, İslam dinini bozmak, içinden yıkmak isteyen bozuk mezhep taraftarları, hak mezhepleri yıkmak için uğraşıp durmaktadırlar. Bunlar doğrudan doğruya saldırmamakta, sinsi metodlara başvurmaktadırlar. Ağızlarında geveledikleri sözlerden biri de şudur: “Efendim, bu mezhepler de nereden çıkmış… İslamiyet birlik dinidir. Esas olan Kur’an ve hadistir… Mezhepler ortadan kalksın, herkes ilhamını Kur’an ve Sünnet’ten alsın…” “Zehri teneke kupa içinde sunmazlar…” İslam dininin safiyetini bozmak isteyen bozuk zihniyetliler de, işte böyle yaldızlı fikirlerin arkasına sığınarak menfi propagandalarını sürdürüyorlar. Sünni mezhepler ortadan kalkacak ve bütün Müslümanlar birleşecekmiş… Ne kadar boş bir hayaldir bu!.. Bilhassa bu devirde Ehl-i Sünnet mezhebi Müslümanların en sağlam kalesidir. DİNİ TAMİR DAVASINDA DİN TAHRİPÇİLERİ –SON OSMANLI ULEMASI İLMİ İLE AMİL CESUR EHL-İ SÜNNET ALİMİ MERHUM AHMED DAVUTOĞLU R.ALEYH.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder