27 Haziran 2020 Cumartesi

AHMET AKGÜNDÜZ, AYASOFYA HEM CAMİ HEM KİLİSE OLSUN DİYEREK FETÖ PROJESİ ÖNERDİ

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı
dintahripcileri.com
23 saat

AHMET AKGÜNDÜZ, AYASOFYA HEM CAMİ HEM KİLİSE OLSUN DİYEREK FETÖ PROJESİ ÖNERDİ

Fetullah Gülen’i “büyük bir evliya”, FETÖ’den 9 yıl ceza alan Mustafa Kavurmacı’yı ise “yaşayan evliya” ilan eden Ahmet Akgündüz, Ayasofya’nın hem cami hem de kilise olarak hizmet vermesi gerektiğini yazdı. İslam inancına taban tabana zıt bir teklifte bulunan “diyalogçu” Akgündüz’ün teklifiyle Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan’ın teklifinin aynı olması dikkat çekti. FETÖ’cüler Almanya‘nın başkenti Berlin’de üç dinin ibadethanelerini bir araya getirmek için “House of One – “Birin Evi” projesini devreye sokmuş, arsanın sahibi FETÖ yüzünden projeden çekilmişti. Ahmet Akgündüz, FETÖ’nün arsa sahibinin uyanması sebebiyle Berlin’de bile atamadığı Illuminati’nin “House of One” golünü Ayasofya üzerinden atmaya çalışıyor.

BU TEKLİFE “ALLAH NE DİYOR?” DİYE MERAK EDEN VAR MI?

Ayasofya’nın kapısına vurulan zinciri kırma müjdesinin konuşulduğu bugünlerde Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, FETÖ’nün ve İlluminati’nin “tevhid-i edyan” fikrine uygun şekilde şu öneride bulundu:

“Bence en güzel çözüm, Avrupalı bir siyasetçinin dilinden olan çözüm: ‘Bence ana mekân Cami olarak ibadete açılmalı; galeriler ise Hıristiyan âlemi ve bütün dünyaya açık halde kalmalı. Böylece her iki din mensupları Ayasofya’yı sever.’ Eğer bu manada hareket edilirse, bazı Hristiyan hükumetler de memnun kalacaklardır…”
CAMİLER ALLAH’I RAZI ETMEK İNŞA VE İMAR EDİLİR; “BATI”YI RAZI ETMEK İÇİN DEĞİL

Cami ve “mescid”leri tarif eden, mahiyetlerini tesbit eden Allah ve Resulü’dür. Cenab-ı Hak, Tevbe Suresi, 18’inci ayet-i kerimede şöyle buyuruyor:

“Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.”
Camiler ve mescidleri imar edenlerin “sadece” Allah’tan korkması ve yine “sadece” onun rızasını araması gerekiyor. Yoksa diyalogçular gibi Hıristiyan ya da seküler-ateist Batı dünyasınıN rızasını aramak için değil.
Ayet-i Kerime’nin kesin hükmüyle Cenab-ı Hak hakkında “şirk” üzere olan, O’nu, “Hem 1 hem 3” olarak tarif eden Hıristiyanlarla Müslümanların aynı kubbe altında ibadet etme imkânı olabilir mi? Hıristiyanlar küfr-ü mutlaktadır. “Allah, melekler, peygamberler, kitaplar, kader ve ahiret (cennet-cehennem)” ile ilgili inançları Kur’an’a göre “safsata”lardan ibarettir. Üzerinde ittifak edebildikleri “kutsal” bir metinleri dahi yoktur. Hz. İsa’nın (as) getirdiği din ve İncil-i Şerif zayi edilmiş, Paul/Pavlus ile Petrus’un yazdıkları ve Roma’nın onayladıkları “Hz. İsa’nın dini imiş gibi” olarak lanse edilmektedir.

AYNI KUBBEDE HEM KELİME-İ TEVHİD HEM DE ŞİRK SÖZÜ ÇINLAYABİLİR Mİ?

Akgündüz’ün “Kilise olsun” dediği mahfeller, asırlarca dini ilimlerin tahsil edildiği mekânlar olarak kullanılmıştır. Aynı kubbede hem Allah’ın hem Pavlos’un sözleri aynı anda çınlayabilir mi?
FETÖ’yü meyve veren ve Bediüzzaman Said Nursi’nin yolunu bozan Gladio güdümündeki “Paralel Nurculuğun” önde gelen isimlerinden olan Ahmet Akgündüz, caminin merkezinin namazgâh, sağ ve sol taraftaki mahfellerin ise “puthane” olarak tanzimini teklif ediyor. Böylece FETÖcülük ve “Paralel Nurculuk”un gereğini yerine getiriyor.
Bediüzzaman Hazretleri, Demokrat Parti’lilere yazdığı mektuplarda “Ayasofya’yı müzahrefattan temizleyip ibadet mahalli yapın” diyor. Akgündüz ise muzahrefatlara resmi statü tanınmasını istiyor.
Kâbe, Mekke fethinden sonra nasıl putlardan ve nâ-lâyık şekillerden temizlendi ve asliyetine kavuşturulduysa Ayasofya da aynı şekilde temizlenmelidir.
Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya’yı kendi parasıyla satın alıp tamamını camiye tahsis etmiştir. Kendi öz servetiyle aldığı kiliseyi, camiye tahvil ederken ne Vatikan’a ne de başka bir kilise babasına sormuştur. Bugün de Ayasofya, evlâd-ı Osman’a ait bir vakfiyedir. Aslına irca edilmelidir.

“ALLAH’IN MESCİDLERİNDE ONDAN BAŞKA BİR İLAHA YALVARILMAZ!”

Cenab-ı Hak, Cin Suresi’nin 18’inci ayetinde bu konuyla ilgili açık şekilde hükmünü vermiş: “Şüphesiz, mescitler yalnız Allah’ındır. Allah ile beraber orada başka bir tanrıya yalvarmayın!” Bu ayetin açık hükmüne göre Ayasofya, Allah’ın evidir. O mübarek mekânın ne şekil ve nasıl bir hal üzere tertip edileceğine de Allah karar vermiştir. Buna binaen o mukaddes yerin, Allah’ın dinine muvafık bir surette tanzim edilmesi lazımdır.
“Âlim” olduğu iddiasıyla ortada gezen Akgündüz ise bu ve buna benzer yüzlerce ayet ve hadisi yok sayarak, kendisi Allah’a rağmen “hüküm” koyuyor, “Ey Rabbimiz, Ayasofya’da sana şirk koşanların da hakkı var!” demeye getiriyor.

İMAN VE KÜFÜR ARASINDA YOL ARAYAN 3’ÜNCÜ YOLCULAR, KÂFİRLERİN TA KENDİLERİDİR!
Kur’an, “iman” ile “küfür” arasında üçüncü bir “hak yol” açmaya çalışan ve “biz de hidayet üzereyiz” diyen Hıristiyan ve Yahudilere Nisa Suresi, 151 ve 152’inci ayette şöyle hitap ediyor:

“Doğrusu o kimseler ki Allah ve Peygamberini inkâr ederler ve bir de Allah ile Peygamberini birbirinden ayırmak isterler: Bunlardan kimine inanırız, kimini inkâr ederiz, derler de imân ile küfür arasında bir yol tutmayı arzularlar; işte onlar kâfirlerin ta kendileridir. Biz de kâfirler için horlayıcı, aşağılayıcı bir azâb hazırlamışızdır.”
Ahmet Akgündüz, FETÖ’nün arsa sahibinin uyanması sebebiyle Berlin’de bile atamadığı Illuminati’nin “House of One” golünü Ayasofya üzerinden atmaya çalışıyor.

PATRİK SAHAK DA AKGÜNDÜZ GİBİ, HEM CAMİ HEM KİLİSE OLSUN DEDİ

Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’la Akgündüz’ün önerisinin aynı olması dikkat çekti. Patrik Sahak, twitter adresinden Ayasofya’nın hem cami hem de kilise olarak kullanılmasını önerdi. Teklif, tepkiyle karşılandı. x

İşte Sahak’ın teklifi:

“Ayasofya on bin işçinin emeğiyle, bir servet harcanarak kuruldu. 1500 yıllık sayısız onarım, Fatih Sultan Vakfının emekleri, hepsi bu Mabet ibadet yeri olarak korunsun diyeydi. Müze olsun diye değil. Meraklı turistlerin fotoğraf çekmek için oraya buraya koşuşturması yerine diz çökmüş imanlıların saygı ve huşuyla secde kılmasının, Mabedin fıtratına daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ayasofya ibadete açılsın. Mabet yeterince büyük. Hristiyanlara da bir alan tahsis edilsin. Dünya dinsel barışımızı, olgunluğumuzu alkışlasın. Ayasofya çağın ve insanlığın barış sembolüne dönüşsün. Çok mu ütopik? Zaten hepimiz aynı gök kubbenin altında yapmıyor muyuz ibadetlerimizi? Ayasofya’nın kubbesini de paylaşabiliriz. İtikatlarımız ayrı olsa da aynı tek Allah’a inanmıyor muyuz? 1000 yıl Hristiyan, 500 yıl Müslüman dualarını duvarlarına emmiş ve onları gizemli varlığında sentezlemiş mabedin buna bir itirazının olacağını zannetmiyorum. Mabede girin, sessizliği soluyun ve öğrenin ondan. Ayasofya, “Kutsal Bilgelik” mabedi seyrettiği 1500 yüzyıllık insanlık tarihinde barıştan daha değerli bir şeyin olmadığı öğüdünü verecek size. Yeni bir haç ve hilal ihtilafı lüksümüz yok. Dünyanın kurtuluşu haç ve hilal ittifakıdır. Böyle bir barışı dünyaya armağan etme onuru Türkiye Cumhuriyeti Devletine yaraşır.”.

MUSTAFA AYDIN

DOSYATV.COM/ ANALİZ

https://dosyatv.com/fetonun-hamisi-ahmet-akgunduz-ayasofya…/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder