Çocuğun kulağına ezan ve kamet okumak
Ebu Râfi (r.a.) anlatıyor: "Hz. Hasan (r.a.) dünyaya geldi zaman Rasûlullah’ın (s.a.v.) onun kulağına ezan okuduğunu gördüm". [Ebu Davud, Sünen, Edeb, 107; Tirmizî, Sünen, Edâhî,16; Ahmet b. Hanbel, Müsned, VI, 9, 291]
Rasûl-i Ekrem ve Nebbiyy-i Muhterem’in (s.a.v.) doğan çocuğun sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kametin okunmasını tavsiye ettiğine dair rivayetler de vardır. [Bkz. Gazalî, İhya, II, 55; Zeynü'l-Irâkî, Tahrîcu Ehâdisi'l-İhya, İhya ile birlikte]
Çocuk dünyaya geldikten sonra ilk fırsatta âlim ve sâlih bir kimse çağrılır, çocuk kucağına verilir. Sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunur. Sonra da şöyle dua etmesi sağlanır:
"Allah'ım, bu yavruyu İslâm fidanlığında biten güzel bir fidan olarak büyüt, İslâmî hayatta ebedî ve sabit kıl."
Bu sıralarda çocuğuna bakan anne-baba, İbrahim aleyhisselâmın oğulları İsmail ve İshak'a (aleyhimesselâm) bakarken okuduğu şu duayı okurlar:
. الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى الْكِبَرِ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ ۚ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاءِ
Meali: "İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lütfeden Allah'a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir." [İbrahim suresi, 39] Yani bu dua ile kişi; bana bu evladı ihsan eden Allah'a hamd eder, minnet ve şükranlarımı takdim ederim, demiş oluyor.
***
Çocuğa yedirilecek ilk gıda (tahnik)
Yeni doğan çocuğa tatlı bir şey çiğneyerek ağzına vermek, dudağına sürmek Sünnet-i seniye’dir. Bunu sâlih bir kimsenin yapması ise menduptur. Kuru üzüm ve şeker gibi tatlılarla yapılabilirse de, kuru hurma ile yapmak müstehaptır, daha faziletlidir.
Hazret-i Âişe (r.anhâ) vâlidemiz der ki:
“Yeni doğan çocuklar Rasûlullah'a (s.a.v.) getirilirdi. O da bunlara mübarek olmaları için duâ eder ve ağzında yumuşattığı hurmanın suyunu çocuğun ağzına sıkardı.” [Müslim, Sahih, Edeb, 27, Hadis no: 2147; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 116, Hadis no: 5106]
Görüldüğü üzere Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), yeni doğan çocuğun midesine ilk inen gıdaya dikkat etmekte ve bunun ana sütünden başka bir şey olmasını istemektedir. Nitekim çeşitli rivayetler, bu ihtimamı sadece kendi torunları için göstermeyip bir usûl / prensip olarak bütün Müslüman çocuklarına uyguladığını ifade etmektedir.
***
Çocuğun saçının tıraş edilmesi ve ağırlığınca gümüş sadaka verilmesi
Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbanı ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir." [Ebu Davud, Sünen, Edâhî 21, Hadis no: 2837, 2838; Tirmizi, Sünen, Edâhî 23, Hadis no: 1572; Nesai, Sünen, Akîka 5, 7, 166]
Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.), Hz. Hasan (r.a.) için akîka olarak bir koyun kurban etti ve: “Ey Fatıma!’ dedi, ‘Çocuğun başını tıraş ettir ve saçının ağırlığınca gümüş tasadduk et!’ Bu emir üzerine saçı tarttık, ağırlığı bir dirhem veya buna yakın bir şeydi”. [Tirmizî, Sünen, Edâhî, 20, Hadis no: 1519]
Cafer İbnu Muhammed (r.a.) babasından o da Hz. Fatıma'dan (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in, Zeyneb'in, Ümmü Külsüm’ün (r.anhum) saçlarını tarttı. Bunların ağırlığınca gümüş tasadduk etti. [Mâlik, Muvatta, Akîka 2, (2, 501)]
Sünnet olan saçın kesilmesidir. Ancak saçı kesmeden de saçın ağırlığınca sadaka verilebilir, bunun da elbette sevabı vardır. Tam sünnete uygun olan ise, saçın kesilip ağırlığınca sadaka verilmesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder