11 Haziran 2020 Perşembe

Gümüş Suyu yapmak için öyle çok çok paralar ödemenize gerek yok buna inanın. Gerçek Gümüş Suyunun 3 temek özelliği var. Bunlar : 1. Doğru Su ( İyonlarından arındırılmış saf su) 2. Saf Gümüş % 999,9 saflığında 3. Doğru Akım ( Buda elektroliz esnasında partiküllerin küçük kopmasıyla alakalı)


ANTİMİKROBİYAL MADDE OLARAK GÜMÜŞ
Gümüş; antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikleri ile geniş spektrumlu bir antimikrobiyal madde olarak yüzyıllardır pek çok alanda güvenle kullanılmaktadır.
Gümüş; metalik gümüş, gümüş nitrat ve gümüş sülfadiazin formlarında uzun yıllardır yanıkların, yaraların ve çok sayıda bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılmaktadır.
Bakır, çinko, titanyum, altın gibi diğer metal iyonlarının
da antimikrobiyal özellikte oldukları bilinmektedir, ancak bakterilere, virüslere ve diğer ökaryotik
mikroorganizmalara karşı en iyi etkinliği gümüş göstermektedir.
Gümüşün antibakteriyel madde olarak çok önemli avantajları bulunmaktadır.
Bu avantajlar; gümüşün çok geniş spektrumlu bir antibiyotik olması, gümüşe bakteri direncinin neredeyse hiç bulunmaması ve düşük konsantrasyonlarda
toksik olmamasıdır.
Gümüşün, su dezenfeksiyonunda, yanıkların ve kronik ülserlerin tedavisinde kullanımının milattan önce 1000’li yıllara kadar uzandığı bilinmektedir. Literatürde, 1800’lü yıllarda gümüşün göz damlası olarak kullanıldığı, daha sonra penisilinin bulunmasıyla beraber kullanımın azaldığı ancak 1960’lı yıllarda % 0,5’lik gümüş nitrat çözeltisinin yanık tedavisinde tekrar yaygın olarak kullanılmaya başlanıldığından
bahsedilmektedir.
Bu yıllarda gümüşün Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa ve Escherichiacoli gibi bakterilere karşı etkinliği kanıtlanmıştır.
1968 yılında gümüş nitrat sülfonomidle kombine edilerek gümüş sülfadiazin krem elde edilmiştir. Bu krem pek çok mikroorganizmaya karşı etkili olması nedeniyle yanık tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır.
Literatürde gümüş sülfadiazinin E.coli, S.aureus, Klesiella sp. ve Pseudomonas sp. gibi bakterilere karşı etkin olduğu ayrıca antifungal ve antiviral etkinliklere de sahip olduğundan bahsedilmektedir.
% 1’lik gümüş nitrat çözeltisi halen yenidoğan bebeklerde çeşitli amaçlarla göz antiseptiği olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde antibiyotiğe dirençli bakterilere karşı farklı miktarlarda gümüş içeren yara örtüleri kullanılmaktadır.
Tıbbi amaçlı kullanılan gümüş solüsyonlarında % 0,5’den daha yüksek konsantrasyonlar genellikle tercih edilmemektedir.
Bu konsantrasyonlarda ise gümüş alerjisi rapor edilmemektedir. Ancak geniş yaralarda yüksek miktarda gümüş iyonu içeren yara örtüleri kullanıldığında argiroz denilen ciltte ve mukozada mavimsi ve esmer lezyonların oluşması şeklinde ortaya çıkan bir hastalığa rastlanabilmektedir.
Bu hastalığa uzun süre açık yaradan gümüş iyonlarının vücuda alınması neden olmaktadır.
Metalik haldeki gümüş aslında inert haldedir ancak ciltle temas ettiğinde, cilt üzerindeki nem ve yaranın sıvısı onu iyonize hale getirmektedir.
İyonize gümüş son derece reaktiftir. Doku proteinlerine bağlanarak bakteriyel hücre duvarında ve daha sonra da nükleer zarda yapısal değişiklere neden olarak mikroorganizmanın ölümüne yol açmaktadır.
Gümüş sülfadiazin, gümüş ve sülfadiazinin kombinasyonundan oluşmaktadır ve geniş spektrumlu bir antimikrobiyal maddedir. Gümüş sülfadiazin DNA yapısına zarar vererek mikroorganizmayı öldürmektedir.
Kaynak : Electronic Journal of Textile Technologies
Vol: 5, No: 3, 2011 (54-59)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder