9 Haziran 2020 Salı

Mehran oğlu Abdullah’ın rivayetine gör halife Harun Reşid hacca giderken Kufe’ye uğradı. Orada birkaç gün durdu. Sonra tekrar yola devam edeceğini ilan etti. Bu münasebetle halk, yolların kenarlarına, halifenin kafilesini seyretmek için döküldüler.


Dökülenlerin arasında Behlül Dânâ hz leri de vardı. Behlül dânâ hz leri yolun tam kenarında oturdu. Çocuklar ona çeşitli eziyetler edip, kendisiyle eğleniyorlardı. O esnada Harun Reşid’in hevdeci çıkageldi. Çocuklar da Behlül dânâ hz ile eğlenmeyi bıraktılar. Hep birlikte halifenin kervanını seyretmeye başladılar. Harun, Behlül dânâ hz hizasına geldiğinde Behlül hânâ hz gür bir sesle

– Ey müminlerin emiri! diye bağırdı. Behlül hz gür sesini işiten halife Harun reşit, kendi eliyle hevdecin üzerindeki örtüyü kaldırdı ve:

– Buyur ya Behlül! diye cevap verdi. Behlül devamla:

– Ey müminlerin emiri! Nail’in oğlu Eymen, Amr kabilesinden Abdullah’ın oğlu Kuddame’den bize şu hadisi nakletti. Ravi der ki: Rasülüllahı Arafat dönüşü kızıl devenin sırtında gördüm. Önünde ne kimse dövülür ne de kovulur ve ne de ‘yol açınız, yol açınız’ diye bağırılırdı. Ey müminlerin emiri! Bu seferinde tevazu göstermen, kibir ve azamet göstermenden daha hayırlıdır. Ravi der ki: Bunun üzerine Harun Reşid göz yaşları yere dökülecek derecede ağladı. Sonra dedi ki:

– Ya Behlül! Allah senden razı olsun. Bize daha fazla nasihat eder misin? Ya Behlül:

– Ey müminlerin emiri! Evet daha fazla nasihat yapayım. ‘Bir kişi ki Cenab-ı Hak ona servet ve güzellik vermiştir. O da verilen servetten infak ediyor ve güzelliğinde de afif davranıyorsa, o kimse Allah’ın divanında iyilikle beraber kaydedilir. Harun:

– Güzel söyledin ya Behlül! dedi ve ona büyük bir hediye takdim etti. Buna karşılık Behlül şu cevabı verdi:

– Ey müminlerin emiri! Şu hediyeyi nereden almışsan götür, asıl sahibine ver. Benim ona ihtiyacım yoktur! Harun Reşid:

– Ey Behlül, eğer borcun varsa söyle de ödeyelim. Behlül:

– Ey müminlerin emiri! Kufe’de çokça bulunan şu ilim ehli ittifakla der ki: Borcu, borç ile eda etmek caiz değildir! Harun Reşid:

– Ya Behlül, sana yetecek ve seni çalışmaktan müstağni kılacak bir maaş bağlayalım sana! Ravi der ki, bu sözler karşısında Behlül Dânâ [Bilge Behlül] başını kaldırıp göklere baktı ve şunları söyledi:

– Ey müminlerin emiri! Ben de sen de Cenab-ı Hakk’ın efrad-ı ailesinden birer ferdiz. Seni hatırlayıp sana vermesi ve O’nun beni unutması muhaldir/imkansızdır! Ravi diyor ki, bu manzara karşısında mat olan Harun Reşid perdeyi hevdecin üzerine sarkıttı ve yoluna devam etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder