25 Haziran 2020 Perşembe

MÜNAFIK İLE İLGİLİ HADİSLER Rasulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor: “Dört huy var ki, onlar kimde bulunursa o tam bir münafık olur. Bu huylardan birisi kendisinde bulunan kimse ise, o huyu terk edene kadar münafıklıktan bir huy taşımış olur. Bu huylar şunlardır: Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiği zaman sözünü tutmaz. Kendisine bir şey emanet edilince ona hiyanet eder. Birisi ile çekişmeye girince hak yer, haddini aşar.” (Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî) ***** İbnu Amr İbni'l-As, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar." (Buhari, İman 24, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) ***** Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında bir kısım münâfıklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gazveye çıktığı vakit ondan ayrılıp geri kalırlar ve Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a muhalefet edip kaldıkları için rahatlarlar, sevinirlerdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medine’ye dönünce de gelip andlar, yeminler içerek özürler beyan ederlerdi. Bir de isterlerdi ki, yapmadıkları şeylere övgüye, medh’u senaya mazhar olsunlar. Onların bu hali ile ilgili olarak şu âyet nazil oldu: “Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın sakın onların azabtan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır” (Âl-i İmrân, 188). Buhari, Tefsir, Al-i İmran 16, (6, 51); Müslim, Sıfatu’l-Münafikin 7, (2777). ***** İbnu Abbas (radıyallahu anhûmâ): “Allah bir adamın içinde iki kalp yaratmadı…” (Ahzâb, 4) meâlindeki âyet hakkında şunu söylerdi: “Bir gün, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) namaz kılmak için kalkmıştı, namazda bir hata yaptı. Cemaatte onunla namaz kılan münafıklar derhal: “Bakın, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla (Ashabıyla)” dediler. İşte onların bu sözü üzerine bu âyet nazil oldu.” Tirmizî, Tefsir, Ahzâb, (3197).

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Münafık, ne toplumun ıslâhını düşünür ne de salâha alâka duyar; o, şahsî çıkar ve mutluluğunun dışında hiçbir şeyi önemsemez ve gözü hiçbir insanî değeri görmez... Yeni Ümit'
Ilim Irfan Sofrası

MÜNAFIKLARIN EN BÜYÜK MEZİYETİ
Karşılaşılan bütün güçlüklerin faturasını Rasûlullâh’a çıkarmak, en büyük meziyetleri idi. Bedir Savaşı’nda da, Uhud Savaşı’nda da aynısını yapmışlardı. Yaptıkları kötülüğün farkına varılıp da:

“-Neden böyle davranıyorsunuz?” diye hesap sorulduğu zaman ise, yemin billâh ederek, yapmadıklarını söyler, haklarındaki iddiaları inkâr ederlerdi. (Bkz: İbn-i İshak, İbn-i Hişam, Sîre, 161 vd.; Taberî, Tarih, III, 142 vd.; Vâkıdî, Megâzî, III, 995; et-Tevbe, 66)

Gözyaşı serpiştirilmiş, yalan mazeretlerle dolu kelimeleri en büyük silahlarıdır. İyi ağlar, ağızları iyi lâf yapar, tiyatroda oynasalar, değme tiyatro oyuncuları bunların yanında çırak kalırlar. Kendisini dünyada ayakta tutan en önemli şey, rakibine verdiği acılardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder