11 Ekim 2020 Pazar

CENNET VE SAHİPLERİ

 

Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler.
Cennete girdiklerinde şöyle derler (meâli): “Hamd o Allah’a ki bize va‘dini doğru çıkardı ve bizi arza (cennete) vâris kıldı, cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz’ dedikleri vakit... Bak artık o amel edenlerin ecri ne güzeldir” (Zümer suresi, âyet 74)
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Cennete giren kimse nimetlere gark olur, fakirlik ve sıkıntı çekmez. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz.” buyurdular. (Sahîh-i Müslim)
Cennet ehlinden bir adamın yanına bir melek elinde altın işlemeli rengârenk elbiselerle gelir. Onların her birinin üzerinde Allâhü Teâlâ’nın isimlerinden bir isim yazılıdır. Melek:
“Ey Allâh’ın velî kulu! Şu elbiselere bak, beğendiğini al, beğenmezsen onlar beğendiğin şekle gireceklerdir” der.
Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v.) soruldu: Cennette gündüz mü gece mi olur?
Buyurdular ki: Cennette ebediyen zulmet olmaz. Ancak nur içinde nur vardır. Orada gece gündüz Arş-ı A‘lâ’nın nuru vardır. Muhakkak gök nasıl arzın çatısı ise Arş-ı A‘lâ da cennet-i a‘lânın çatısıdır. Arş-ı A‘lâ devamlı nurlar saçar.
Arş-ı A‘lâ yeşil, kırmızı, sarı ve beyaz nurlardan yaratılmıştır. Dünyadaki ve âhiretteki bütün renkler onun renginden gelmiştir. Hak Teâlâ güneşe Arş-ı A‘lâ’nın nurundan hardal (zerre) mikdarı nur koymuştur da onunla dünyayı aydınlatır.
Cennet-i a‘lâda gece olduğunun alameti köşklerin kapılarının kapanması, örtü ve perdelerin çekilmesi ve kuşların Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe başlamasıdır.
Melekler, cennet ehline Allâhü Teâlâ’nın selâmı ve ellerinde hediyelerle gelirler. Cennetlikleri, beraber cennete girdikleri ve Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için sevdikleri din kardeşleri, evlâd ve akrabaları ziyârete gelir.
(Düreru’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmam Suyûtî)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder