1 Ekim 2020 Perşembe

(HAZRET-İ EBÛ BEKR'İN VEFATI) Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve Sellem) irtihalinden sonra Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahu anh) çok üzülmüş, her geçen gün vücudu ermişti. Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve Sellem) irtihali onun da sebebi olmuştu. Cemaziyelahir'in bitmesine sekiz gün kala salı gecesi, Hicret'in 13.(M. 634) senesinde altmış üç yaşında vefat etmiştir. Hilafeti, iki yıl, üç ay, on gündür. Hazret-i Ömer Mescid-i Nebevi'de cenaze namazını kıldırdı. Hazret-i Ebu Bekir geceleyin defnedildi. Kabrine oğlu Abdurrahman, Ömer, Osman ve Talha (radıyallahu anhüm) indirdiler. Mübarek başı Peygamber Efendimiz'in omuzları hizasına gelecek şekilde kondu. Kendisinden sonra Hazret-i Ömer'i halife tayin etti. İrşad vazifesine de Selman-ı Farisi (radıyallahu anh) Hazretleri devam ettiler. Hazret-i Ebu Bekir'in son sözü: "Teveffeni müslimen ve elhıkni bi's-salihin." duası oldu ki "Beni Müslüman olarak vefat ettir ve beni salihler arasına kat." demektir. Hazret-i Ali anlattı: "Hazret-i Ebu Bekir vefat etmeden önce beni yanına oturttu ve: " Ya Ali! Ben öldüğüm zaman Resulullah'ı (sallallahu aleyhi ve Sellem) yıkadığın gibi beni de sen yıka. Güzel kokular sürdükten sonra Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve Sellem) bulunduğu Hücre-i Saadet'e götürün ve izin isteyin. Kapının açıldığını görürseniz beni oraya denedin. Yok, kapı açılmazsa beni - ALLAH kulları arasında hüküm verinceye kadar- Müslümanların kabristanına defnedin." dedi. Vefat edince, Hazret-i Ebu Bekir'i yıkadım, kefenledim. Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısına izin için ilk gelen ben idim. Ya Resulullah! Bu gelen, Ebû Bekir'dir, yanınıza defolunmak için müsaade istiyor, dedim. Kapı açılıverdi ve: "Habibi (dostu, sevgiliyi), habibine (dostuna) getirin. Zira Habib, habibini özlemiştir." diye bir ses işittim."

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder