25 Şubat 2022 Cuma

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Teâlâ aranızda, rızıklarınızı taksim ettiği gibi ahlâkınızı da taksim etmiştir. Allâhü Teâlâ dünyayı sevdiğine de sevmediğine de verir. Dîni ise ancak sevdiğine verir. Allâhü Teâlâ dîni verdiği kimseyi ise muhakkak sever.


Nefsim kudretinde olan Allâhü Teâlâ’ya yemin ederim ki bir kulun kalbi (hased, fesat vs. kötülüklerden) ve dili (yalan, gıybet, iftirâ vs. kötülüklerden) sâlim olup kurtulmadıkça (hakîkî) Müslüman olamaz.
Komşusu kötülüklerinden emîn olmayan kimse de (hakîkî) mü’min olamaz.”
“Yâ Resûlallâh! -Kişinin komşusuna- kötülükleri nedir?” denildi. Buyurdular ki:
“Eziyeti ve zulmüdür.
Bir kul haram bir kazanç elde etse ve onu infak etse (zekât veya sadaka olarak harcasa) kendisi için o malda hiçbir bereket olmaz.
Sadaka olarak verse asla kabul olunmaz.
Geride kalanlara mîrâs bıraksa onu cehenneme yaklaştıran azık olur.
Allâhu Azze ve Celle kötülüğü kötülük ile mahvetmez, silmez. Ancak kötülüğü iyilik ile siler. Çünkü pis olan bir şey pis olanı temizlemez.”
(Müsned-i Ahmed)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder