16 Eylül 2019 Pazartesi

► Hızır Aleyhisselâm Bir Hamama Gider. İhtiyar Bir Zâtın, Kendi Başına Bir Kurnada Yıkanmakta Olduğunu Görüp, Yanına Varır. Selâm Verir ve İhtiyar Zâta Lâtife Olarak, Karşı Kurnada Yıkanan Gençleri Göstererek: ▬ “Baba, Gençliğinde İhtiyarlara Hizmet Etmişsin ki, Şu Delikanlılar da Sana Hizmet Edip Seni Yıkamıyorlar?” Dediğinde İhtiyar Zât: ▬ “Biz Gençliğimizde İhtiyarlara Hizmet Ettik Ama Zamane Delikanlıları Bize Hizmet Etmiyorlar.” Der. Hızır Aleyhisselâm: ▬ “Yâ... Öyle mi?” Diyerek, İhtiyarın Arkasını Sabunlar ve Yıkar. İhtiyar Zât Ona Teşekkürden Sonra: ▬ “Gençler Bizim Sırtımızı Varsın Yıkamasın. Allah Bize İşte Böyle Hızır’ı Gönderip Yıkatır!” Deyince, Hızır Aleyhisselâm Şaşırıp Kalır: ▬ “Benim Hızır Olduğumu Nereden Biliyorsun?” Dediğinde İhtiyar Zât: ▬ “Allah’a Kul Olana Böyle Şeyleri Bilmek Güç Değildir.” Cevabını Alır. Hızır Aleyhisselâm, Cenâb-ı Allah’a Münacat Edip: ▬ “Yâ Rabbi... Bana Bir Defter Verip, O Defterde Sevdiklerinin İsmini Bildirdin. Bu Zâtın İsmi Burada Yok. Bu Kimlerdendir?” Dediğinde Allahû Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleri Cevap Verir: ▬ “Yâ Hızır! Sana Verdiğim Defter, Sevdiklerimin İsmini Havidir. Bir Defter Daha Var ki, Onu Sana Vermedim ve Bir Kimseye de Bildirmedim. Benden Başka Onları Kimse Bilmez. Onlar Beni Sevenlerdir. Sana İsimlerini Verdiklerim Benim Sevdiklerimdir. Bu Zât ise Beni Sevenlerdendir...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder