30 Eylül 2019 Pazartesi

İslâmiyetin emir ve yasaklarından birini hafif görmek, Kuran-ı kerim ile, melek ile, peygamber ile alay etmek küfürdür.

Hasan Bozkurt Rasûl-i Ekrem Efendimize (s.a.v.) hakaret dinden çıkardığı gibi, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere mukaddes kitaplara hakaret veya mukaddes kitapların aslını inkâr edici sözler söylemek küfürdür. Kur'an'la, bir suresi veya ayetiyle alay etmek, onu küçümsemek küfürdür. Meleklere hakaret etmek, alay etmek, ayıplamak, onları küçük görmek küfürdür. Sahabeleri tekfir ederek, onların mü'min olmadığını söylemek de küfür kabul edilmiştir. Sahabeyi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğz etmek ise bid'at ve sapıklıktır. [Bkz. Feth suresi, 18; Tevbe suresi, 100] .Günümüzde nice şarkılarda-türkülerde dinle ilgili mukaddeslere / kutsal esaslara hakaret taşıyan, kadere isyan eden, bir kadını putlaştırıp Allah'ı sever gibi sevme ifadeleri, maalesef Müslümanım diyen insanlar tarafından rahatlıkla söylenebilmektedir. Bir futbol takımı ekber, yani Allah'a ait olan "en büyük" ifadesiyle sloganlaştırılabilmekte; öğrencilere bir şahıs hakkında ilâhî özellikler verilerek anlattırılabilmekte, şiirler söylettirilebilmektedir. Medyada, kahvelerde, sokaklarda nice elfâz-ı küfür rahatlıkla ağızlardan çıkabiliyor. Allah Teala hakkında küçültücü ifadeler söylenebiliyor. Azrâil'e (a.s.) kızılıp ileri geri sözler sarf edilebiliyor. Felek ifadesiyle göklerin insan kaderi üzerinde etkisi kabullenilerek ona kader adına hakaretler edilebiliyor. Açıkça kadere de çatılabiliyor. Zaman’a sövülebiliyor. Cennet ve Cehennem’le ilgili fıkralar anlatılarak, karikatürler çizilerek, espriler üretilerek Allah Teala'nın mükâfat ve cezası şaka / espri mevzuu edilebiliyor. Dini küçük düşürücü Bektaşi fıkraları veya dinin mukaddeslerini küçük düşürecek uydurmalar hikâye ve fıkralar anlatılabiliyor. şahsımız ve inandığımız mukaddesata küfür, alay ve hafife alan insanlara karşı nasıl davranmalıyız? .Mukaddesatla alay edilen, hafife alınan böylesi yerlerde, öncelikle oradakilere doğruyu, iyiyi-güzeli ifade ederek meseleyi anlatmaya çalışmalıyız. İfadeden anlamayacaklarsa, o günaha ortak olmamak için oradan uzaklaşarak tavrımızı koymalıyız. Bu durum Kur'an-ı Kerim’de şöyle beyan edilir: "(Ey Rasûlüm!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır! Ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, hidayete kavuşanları da en iyi bilendir." [Nahl suresi, 125] ..Kur’an-ı Kerim’de kötü konuşanlardan uzaklaşmayla alakalı beyan da şöyledir: "Allah size Kitab’ta (Kur'an’da): ‘Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz’ diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini Cehennem’de toplayacaktır." [Nisa suresi, 140] .."Âyetlerimiz hakkında (alaylı tavırla) münasebetsizliğe dalanları gördüğün vakit kendilerinden yüz çevir (onlardan uzaklaş), tâ ki başka bir söze dalsınlar. Şayet Şeytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldiği gibi hemen kalk! O zalimler gürûhu ile beraber oturma!” [En'am suresi, 68]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder