19 Eylül 2019 Perşembe

Kahire’de Abdulvahhab-i Şa’ranî hazretleri bir gün va’zında bu hakikati çok güzel bir şekilde cemaatına izah ederken, zahiri âlimlerden birisi manevi cazibe hadisesine itiraz ediyor. “Müfti’s-sekaleyn ve Gavs-i azam” olan Abdulvahhab-i Şa’ranî o zahiri âlime, “Peki, senin Hz. Muhammed’e olan manevi bağını ve ipini keseyim mi?” diyor. O da, “Kes kesebilirsen!” demek küstahlığını gösteriyor. Ehlulullah’ın makas mesabesinde olan, şehadet parmağı ile orta parmağını makas gibi kullanıyor. Ve o zahiri âlimin Rasûlüllah’la irtibatını kesiyor. O zahiri âlim daha mescitte duramıyor, hemen dışarıya fırlıyor. Abdulvahhab-i Şa’ranî (k.s.), “Bu herifi takip edin! Çünkü ben, bunun omuzlarında domuz yavrusu görüyorum” buyuruyor. Hakikaten o âlim, bir Hıristiyan zenginin kızına son derece aşkla âşık oluyor. Ve onunla evlenebilmek için kızın babasına gidip, yalvarıyor. Kızın Hıristiyan babası da iki şart ileri sürüyor: “Kızımla evlenebilmek için; 1) Hıristiyan olacaksın, 2) Domuzlarıma çobanlık edeceksin” diyor. Bu da kabul ediyor. Bir gün domuzlara çobanlık ederken domuz yavruluyor. O kişi de yavrularını omzuna alıp, eve dönerken görülüyor. Ve Abdulvahhab-i Şa’ranî hazretlerinin kerameti tahakkuk ediyor. Hz. Allah, hiç birimizin manevi ipini Zatından ve Habib’inden kopartmasın! Bizi ipsizler haline getirmesin!

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sakal ve yazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder