15 Kasım 2019 Cuma

“ABDÜLHAMİDHAN’DA KİLİSE YAPTI DİYEN AKP’LİLER ” Abdülhamidhanın bu kiliseyi hangi maksatla yaptığını iyi ögrenin...!!! HAYALLERİ ZORLAYAN OLAY


Salih Can
inden sonra Bulgaristan bize pamuk ipliği ile bağlı, dâhilî idâresinde serbest bir prenslik haline getirilmişti. Onun da Yunanistan gibi ilk fırsatta istiklâlini ilân edeceği belliydi. Bu ihtimali bertaraf etmek için Sultan Abdülhamîd, o dâhiyâne siyâsetiyle şu tedbire başvurmuştu:
Bulgarlar da Yunanlar gibi ortodoks mezhebine mensubdular. Ancak asırlardan beri din adamı yetiştirmedikleri gibi kendilerine mahsus kiliseleri de yoktu. Sultan Abdülhamîd, onları dînî bakımdan Yunanlılar'dan ayırmayı düşündü. Bunun için İstanbul'da Balat'taki Rum ortodoks patrikliğinin karşısına bunların Rum patrikliğine muâdil ve onunla aynı hukûka sahip “erksahlık” adıyla Bulgar kilise riyâsetini te'sis etti. Patrikhâne demek olan bu müessesenin binasını, Berlin'de ve gizlice çelik parçalar halinde îmâl ettirip yine gizlice İstanbul'a getirtti. Ve ustaları sabaha kadar çalıştırıp bir gecede monte ettirdi. Sabahleyin rum papazları gözlerini açtıklarında, karşılarında kendilerine rakip bir patrik binâsını, levhası asılmış olduğu halde görünce, dehşete kapıldı. (Hâlâ yerinde duran Bulgar erksahlığı, Türkiye'de ilk prefabrik binâdır.)
Bu surette Bulgar kilisesi, Sultan Abdülhamid'in bu siyâsî manevrası ile teessüs etmiş oldu. Bunun bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkınca, Bulgar ve Rumlar'ın müştereken oturdukları yerlerde kavga başladı. Rum papazların idâresinde ayin yapan bu gibi kiliseleri Bulgar erksahlığına bağlamak için mücâdele ederek Bulgarlar'ı ve buna karşı çıkan Rumlar'ı da yıllarca oyalayan Sultan Abdülhamid Han, her iki tarafa da bir mâvi boncuk vermek kabîlinden mes'eleyi devamlı bir sûrette te'hir ederek kedi-köpek gibi bu iki kavmin birbirlerine karşı gerginliğini sağlamıştı.
Gâfil İttihatçılar, iş başına gelince, “kiliseler kanunu” denilen bir kanun çıkardılar. Rum ve Bulgarlar'ın müştereken yaşadıkları yerlerdeki kiliseleri onlar arasında taksimi için nüfûs ekseriyetini esas aldılar. Sayım yaptılar. Hangi taraf çoğunlukta ise kiliseyi hükûmet kuvvetlerini kullanarak o tarafa teslim edip kilisesiz kalan tarafa da iki sene içinde devlet parasıyla yeni bir kilise yaptırarak aralarındaki ihtilâfı bertaraf ettiler.
Bu surette kiliseler kavgası sona erince, Bulgarlar ve Yunanlar, birkaç yıl içinde dost oldukları gibi, ezelî düşmanımız Sırplar'ı da yanlarına alarak Balkan Harbi'ni başlattılar.
Bir Mazlum Padişah Sultan II Abdülhamid

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder