DÖRT MEZHEBDE KİLİSE AÇILIŞI VE HÜKMÜ
Soru: İslam Hukukuna Göre Bir İslam Ülkesinde Kilise ve Havraların İnşası ve Bunu Bina Edenlerin Veya İnşasına Sebep Olanların Hükmü Nedir?
Cevap: Bu hususla ilgili her dört mezhebin fıkhi kaynaklarından anlaşılan şudur ki; İslam ülkesinin hiçbir yerinde İslam hukukuna göre yeniden kilise ve havra ihdas edilmesi hiçbir surette caiz değildir. Buna sebep olanların ve bu gibi yerlerde işçi olarak çalışanların mürted olma tehlikesiyle karşı karşıya olacakları açıkça belirtilmektedir.
Konu ile ilgili mezheplerin görüşünü belirten bazı kaynaklardaki ifadeler şöyledir:
1 – Mısır’da Şeyh ül-İslam Muhammed Halil Efendi tarafından kaleme alınan ve vefatından sonra 1284 yılında tab edilen ve günümüze kadar sağlam bir kaynak olarak bilinen iki ciltlik “El Feteva yül-Halili” adlı eserinde özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
Bu Kuruda sağlam dayanak olan ehl-i sünnet imamı İmam-ı Eş’ari, kiliseleri bina eden kimselerin açıkça kâfir ve mürted olacaklarını beyan etmektedir. Bina edenlerden maksat, bu hususta emir veren yardımcı olan ve buna razı olanların tamamıdır. Yani hepside bu kayda girmektedir diye kaydetmektedir. Konu ile ilgili olarak uzun uzadıya açıklama yaptıktan sonra İslam Diyarı’nda kilise yapmanın en büyük günah ve tehlike olduğunu söylemektedir. Bunu yapanların hangi yüzle Resulullah’ın (s.a.v.) huzuruna çıkacaklarını düşünmeleri gerekir, demektedir.
2- Hanefi Fıkhı’nın meşhur kitabı olan İbn-i Abidin’de kısa olarak şu görüşlere yer verilmiştir:
İmam-ı Sibki ve Hayr ül-Ramali’den naklen kilisenin inşasının caiz olmadığı, bunun İslam-ı ve Müslümanları hafife almak ve Müslümanların onur ve şevketlerini kırmak, küfre ve küfür ehline yardımcı olmak anlamına geldiğini belirttikten sonra Şirinbilali’den yaptığı bir alıntı ile de sultanın yani devlet başkanının buna müsaade etmesinin ve Müslüman bir işçinin bu gibi yerlerde çalışmasının helal olmadığını, buna razı olmanın küfre razı olmak manasına geleceğinden küfre razı olmak ise küfür dedikten sonra, İslam Diyarı’nda kiliselerin inşasının yasak olduğuna dair her dört mezheb imamlarının ittifak halinde olduğunu kaydetmektedir.
3- Şafii kaynaklarından Minhac’ın şerh-i olan Cemel şu cümleye yer vermektedir:
İmam-ı Süpki’nin fetvasına binaen hiçbir hâkim için kiliselerin bina edilmesine dair izin vermesi caiz olmadığı gibi, hiçbir Müslümanın da buna yardımcı olması caiz değildir. Dolayısıyla Müslüman olan hiçbir işçinin amele olarak bu işte çalışması caiz değildir. Bu işte çalışması haramdır. Ayrıca yine Şafii kaynaklarından Muğn il-Muhtac’ta şu ibare geçmektedir: Hz. Ömer ve İbn-i Abbas’tan (r.anhüm) rivayet olunduğuna göre; Hz. Ömer kendi döneminde Şam Hıristiyanlarına kilise yapmama şartını koşmuş ve bu şarta hiçbir sahabe muhalefet etmemiş ve karşı çıkmamıştır.
4- Yine Hanefi kaynaklarından Cevhere’nin 2. Cildinin 352. Sayfasında, Şafii kaynaklarından Nihaye er-Remeli’nin 8. Cildinin 93. Sayfasında, İbn-i Hacer, Cihad Babında, Hanbelî Mezhebinde meşhur İbn-i Kuddame, El-Muğni’nin 10. Cildinin 600. Sayfasında ve onlarca İslam kaynağında yapılan araştırma neticesinde şu sonucu varıldı ki; sahabe döneminden günümüze gelinceye dek hiçbir müctehid İslam Diyarı’nda kilise ve havraların yapılabileceğine dair zayıf ta olsa hiçbir fetva vermemişlerdir. Bunları yapanların ve sebep olanların büyük bir vebal altına gireceklerini ve Kıyamet Günü’de Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) yüzüne bakamayacaklarını açıkça beyan etmişlerdir.
Cevap: Bu hususla ilgili her dört mezhebin fıkhi kaynaklarından anlaşılan şudur ki; İslam ülkesinin hiçbir yerinde İslam hukukuna göre yeniden kilise ve havra ihdas edilmesi hiçbir surette caiz değildir. Buna sebep olanların ve bu gibi yerlerde işçi olarak çalışanların mürted olma tehlikesiyle karşı karşıya olacakları açıkça belirtilmektedir.
Konu ile ilgili mezheplerin görüşünü belirten bazı kaynaklardaki ifadeler şöyledir:
1 – Mısır’da Şeyh ül-İslam Muhammed Halil Efendi tarafından kaleme alınan ve vefatından sonra 1284 yılında tab edilen ve günümüze kadar sağlam bir kaynak olarak bilinen iki ciltlik “El Feteva yül-Halili” adlı eserinde özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
Bu Kuruda sağlam dayanak olan ehl-i sünnet imamı İmam-ı Eş’ari, kiliseleri bina eden kimselerin açıkça kâfir ve mürted olacaklarını beyan etmektedir. Bina edenlerden maksat, bu hususta emir veren yardımcı olan ve buna razı olanların tamamıdır. Yani hepside bu kayda girmektedir diye kaydetmektedir. Konu ile ilgili olarak uzun uzadıya açıklama yaptıktan sonra İslam Diyarı’nda kilise yapmanın en büyük günah ve tehlike olduğunu söylemektedir. Bunu yapanların hangi yüzle Resulullah’ın (s.a.v.) huzuruna çıkacaklarını düşünmeleri gerekir, demektedir.
2- Hanefi Fıkhı’nın meşhur kitabı olan İbn-i Abidin’de kısa olarak şu görüşlere yer verilmiştir:
İmam-ı Sibki ve Hayr ül-Ramali’den naklen kilisenin inşasının caiz olmadığı, bunun İslam-ı ve Müslümanları hafife almak ve Müslümanların onur ve şevketlerini kırmak, küfre ve küfür ehline yardımcı olmak anlamına geldiğini belirttikten sonra Şirinbilali’den yaptığı bir alıntı ile de sultanın yani devlet başkanının buna müsaade etmesinin ve Müslüman bir işçinin bu gibi yerlerde çalışmasının helal olmadığını, buna razı olmanın küfre razı olmak manasına geleceğinden küfre razı olmak ise küfür dedikten sonra, İslam Diyarı’nda kiliselerin inşasının yasak olduğuna dair her dört mezheb imamlarının ittifak halinde olduğunu kaydetmektedir.
3- Şafii kaynaklarından Minhac’ın şerh-i olan Cemel şu cümleye yer vermektedir:
İmam-ı Süpki’nin fetvasına binaen hiçbir hâkim için kiliselerin bina edilmesine dair izin vermesi caiz olmadığı gibi, hiçbir Müslümanın da buna yardımcı olması caiz değildir. Dolayısıyla Müslüman olan hiçbir işçinin amele olarak bu işte çalışması caiz değildir. Bu işte çalışması haramdır. Ayrıca yine Şafii kaynaklarından Muğn il-Muhtac’ta şu ibare geçmektedir: Hz. Ömer ve İbn-i Abbas’tan (r.anhüm) rivayet olunduğuna göre; Hz. Ömer kendi döneminde Şam Hıristiyanlarına kilise yapmama şartını koşmuş ve bu şarta hiçbir sahabe muhalefet etmemiş ve karşı çıkmamıştır.
4- Yine Hanefi kaynaklarından Cevhere’nin 2. Cildinin 352. Sayfasında, Şafii kaynaklarından Nihaye er-Remeli’nin 8. Cildinin 93. Sayfasında, İbn-i Hacer, Cihad Babında, Hanbelî Mezhebinde meşhur İbn-i Kuddame, El-Muğni’nin 10. Cildinin 600. Sayfasında ve onlarca İslam kaynağında yapılan araştırma neticesinde şu sonucu varıldı ki; sahabe döneminden günümüze gelinceye dek hiçbir müctehid İslam Diyarı’nda kilise ve havraların yapılabileceğine dair zayıf ta olsa hiçbir fetva vermemişlerdir. Bunları yapanların ve sebep olanların büyük bir vebal altına gireceklerini ve Kıyamet Günü’de Hz. Resulullah’ın (s.a.v.) yüzüne bakamayacaklarını açıkça beyan etmişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder