15 Ocak 2020 Çarşamba

Îmâm-ı Münâvî, Îmâm-ı Gazâlî’den Nâklen Bildiriyor ki:


Âhiret Bilgisi İki Türlüdür: Biri Keşifle Hâsıl Olur. Buna İlm-i Mükâşefe [İlm-i Bâtın] Denir. Bütün İlimler, Bu İlme Kavuşmak İçin Sebeplerdir. İkincisi İlm-i Muameledir.
İlm-i Bâtından Nâsibi Olmayanın Îmânsız Gitmesinden Korkulur. Bundan Nâsip Almanın En Aşağısı, Bu İlme İnanmaktır. Bid’at Ehline Bâtın İlmi Nâsip Olmaz. Bâtın Bilgisi, Temiz Kalplerde Hâsıl Olan Bir Nûrdur. “Öyle İlimler Vardır ki Çok Gizlidir. Bunları Ancak Mârifet Sahipleri Bilir!” Hadîs-i Şerifi, Bâtın İlimlerini Göstermektedir. Allahû Teâlâ’nın Emir ve Yasaklarını Doğru Yapabilmek İçin Herkese Lâzım Olan İlm-i Hâl Bilgileri Öğrenilip Amel Edilince, İlm-i Bâtın Hâsıl Olabilir. İlm-i Bâtından Habersiz Olan, Tasâvvuf Kitaplarını Okuyunca, Âriflerin Sözlerini Sapıklık Sanıyor. Anlamadıkları Mârifet Bilgilerine İnanmıyor. İbn-i Arabî, Abdûlkâdîr Geylânî, Mevlânâ Celâleddin, Seyyîd Ahmed Bedevî, Îmâm-ı Şa’râni ve Îmâm-ı Busayri Gibi Tasâvvuf Büyüklerine Dil Uzatıyor. Bâtın Bilgilerine İnanmayan Muhammed Aleyhisselâm’ın Dininin Sırlarına İnanmamış Olur. Böyle Kimseye Bid’at Ehli ve Sapık Denir.
[Hadikâ]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder