“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
12 Haziran 2020 Cuma
İSLAM’IN ŞARTI ‘LÂ İLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESÛLULLAH’ DEMEKTİR Peygamberimiz (s.a.v.) Dıhye'nin Müslüman olmasını çok arzu ediyordu. Çünkü yediyüz kişilik kabilesinin reîsi idi. Onun Müslüman olmasıyla hepsi Müslüman olacaklardı. “Allâh’ım! Dıhyetü'l-Kelbî’ye İslâm’ı nasib et.” diye duâ ediyordu. Dıhye Müslüman olmaya karar verince, Allâhü Teâlâ bir sabah namazından sonra Peygamberimiz’e (s.a.v.) “Yâ Muhammed! Allâhü Teâlâ sana selam ediyor ve şöyle buyuruyor: Az sonra Dıhye huzuruna gelecek.” diye vahyetti. Dıhye Mescid-i Nebevî’ye gelince Peygamberimiz, mübarek hırkasını sırtından çıkardı ve yere Dıhye'nin önüne sererek “Buraya otur, yâ Dıhye” buyurdular. Dıhye Resûlullâh’ın bu iltifatından ağlamaya başladı, hırka-i saâdeti yerden alıp öptü ve başına gözüne sürdü. Sonra da ‘Müslüman olmanın şartları nelerdir? Bana anlatınız.’ dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) “İlk önce ‘Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Rasûlüllâh’ demelisin.” buyurdular. Dıhye kelime-i şehâdeti okudu, sonra da ağlamaya başladı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allâhü Teâlâ seni İslam nimetiyle şereflendirdi, bu ağlama niye yâ Dıhye?” buyurunca ‘Ben çok büyük hatalar ve kötülükler işledim. Rabb’ine, bunların keffaretinin ne olduğunu sor. Eğer kendimi öldürmemi emrederse kendimi öldürürüm; bütün malımı vermemi emrederse malımın tamamını veririm.’ dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Bu günahlar nedir yâ Dıhye?” diye sordu. ‘Ben Arab meliklerinden biri idim. Kızlarımın dünyaya gelip onların da kocalarının olmasını gururumdan kabul edemedim ve tam yetmiş kızımı kendi ellerimle öldürdüm.’ dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) hayret ettiler. Bu esnada Cebrâil (a.s.) geldi ve ‘Yâ Muhammed, Allâhü Teâlâ’nın sana selamı var. Dıhye'ye şöyle söylemeni emrediyor: “İzzetim ve celâlim hakkı için sen lâ ilâhe illallâh dediğin anda altmış senelik küfrünü ve altmış senelik günahlarını bağışladım. Kızlarını öldürmeni nasıl bağışlamam?” Peygamberimiz ve ashabı ağlamaya başladılar. Peygamberimiz “İlâhi! Sen Dıhye’nin bir defa ‘Lâ ilâhe illallâh’ demesiyle kızlarını öldürmesini bağışladın. Sana devamlı şehadette bulunan ve sadık söz ve hâlis amel işleyen mü’min kullarını bağışlamaz mısın?” buyurdular.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder