21 Eylül 2019 Cumartesi

7-14 YAŞTA MEYVE SUYU İÇİRMEYİN "Anne bebeğini sütten kestiği zaman yemeğe dönmelidir. Yemeklerin en hafif ve yumuşağı ile başlanmalı, ağırlarına doğru yavaş yavaş ilerlemelidir. Yedi yaşından sonra, 14 yaşına erişinceye kadar çocuğa meyve suyu içirilmemelidir. Çünkü bu beyin ve sinir sistemini zayıflatır.' Kaynak/ İbn-i Sina


Recep Ergul - Dr. Aidin Salih İle Sağlıklı Yaşam

5– İshali keser.
6– Solucan düşürür.
7– İdrar söktürür.
8– Böbrek ve Safra kesesindeki taşların düşmesinde yardımcı olur.
9– Sindirim sistemini düzenler.
10– Kan temizleme özeliğine sahiptir.
11– Romatizmini önler.
12– Hastalık sonrası vücudun güçlenmesinde son derece yararlıdır.
13– Çocukların yatak ıslatmalarında kullanılabilir.
14– Haşlanmış suyu dezenfekten olarak kullanılır.
15– İrinli yaraların çabuk iyileşmesinde yardımcı olur.
16– Karaciğer, böbrek, mide hastalıklarında kullanılabilir.
17– Bronşitlerde, Akciğer iltihaplarına iyi gelir.
18– Soğuk algınlığında terletici etkisi ile hastaya iyi gelir.
19– Hazırlanmış tıbbî yağı, güneş ve diğer yanıklarda, kesiklerde kullanılır.
20– Safra söktürücü ve ağrı kesici etkisine sahiptir.
21– Kansere karşı MÜKEMMEL koruyucu etkiye sahiptir. Bundan başka birçok alanda kullanılır. Kantaron bitkisi doğru ve dozunda kullanıldığında yaklaşık 50 çeşitten fazla hastalığa yarar sağladığı kanıtlanmıştır.
İsmail Yilmaz
İNGİLTERE NEDEN HiNDiSTAN'DA 100.000 KUMAŞ USTASININ PARMAKLARINI KESTİ?
“Bulunmaz Hint kumaşı” deyiminin nasıl doğduğunu hiç merak ettiniz mi? Dilimizde “nadir bulunan, paha biçilmez, kıymetli” anlamında kullanılan bu deyim 18. yüzyılın ikinci yarısında Hint kumaşının bir anda piyasadan çekilmesi üzerine kalıplaşmış. Nasıl mı? İsterseniz biraz geriden alalım.
İngilizlerin Hindistan hâkimiyeti 1612’de British East India Company aracılığıyla başladı. Şirket 17. yüzyıl boyunca ülkenin önemli şehirlerinde ticarî merkezler kurdu. Demir, kömür ve diğer madenlerin işletilmesiyle birlikte çay ve pamuk üretimi açısından bölge oldukça bereketliydi. 1757’de şirket artık bir devlete dönüşmüştü. İngilizlerin düzenli ordularının karşılarında küçük Hint prenslikleri bir bir düşecekti.
Böylece Britanya 1803’e gelindiğinde -Pencap bölgesi hariç- ülkenin hepsini sömürgeleştirdi. Pamuk üretimi oldukça kazançlı bir sektördü. Hindistan’ın verimli topraklarında ucuz işgücüyle üretilen pamuklar gemilerle İngiltere’ye götürülüyor ve kumaş yapılıyordu. Tekstil fabrikalarında üretilen bu kumaşların yine Hindistan’a pazarlanması planlanmıştı. Ancak bu girişim İngilizlerin büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına yol açtı. Çünkü Hintliler, İngiliz kumaşını beğenmiyor ve daha pahalı olduğu halde yerli ürünleri almayı tercih ediyorlardı. Ülkede bir türlü ithal kumaş kullanımı yaygınlaşmıyordu. Peki, ne yapmalıydı?
Şirket yönetimi çok caydırıcı bir yönteme başvurdu. El tezgâhlarında kumaş dokumalarını engellemek için Hintli çıkrıkçıların parmaklarını kestirdi. Düğüm atmalarını engellemek amacıyla özellikle de başparmakları kesilmişti. Eli ve kolu kesilenler de vardı. Bunlar üç beş kişi de değildi. Neredeyse 100 bin kişi bu caniliğe kurban gitmişti. Neticede Hint kumaşı birden ortadan yok oldu ve pazar tamamen İngiliz ürünlerine kaldı. Açgözlü kapitalizm yine kazanmıştı!"
Görüntünün olası içeriği: yazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder