KEKİK YAĞININ MÜTHİŞ FAYDALARI Sağlığımızın müthiş şifreleri Kekik yağı; şampuan, saç kremi, yaşlanma karşıtı cilt bakım kremi ve ağız bakım ürünlerinde sıklıkla kullanılan bir üründür. Bu yağı, aktarlardan satın alabileceğiniz gibi bitkiden kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Son olarak kekik bitkisini demleyip süzerek elde ettiğiniz kekik suyunu içerek tüketebilirsiniz. Kekiğin besin değeri ve içerdiği vitaminler Tam anlamıyla bir vitamin ve mineral deposu olan bu şifalı bitki; potasyum, magnezyum, demir, manganez, selenyumve kalsiyum açısından son derece zengindir. Bol miktarda C, A, K, E vitaminleri içeren kekik ayrıca harika bir beta-karoten, folik asit ve B-kompleks vitaminleri kaynağıdır. Kekiğin ve kekik yağının faydaları nelerdir? Kalp sağlığını gözetir Kolesterol seviyelerini düşürür ve dengeler. Aynı zamanda kalp sağlığını da gözetir. Yüksek tansiyonun olumsuz etkilerine karşı kişiyi korumanın yanı sıra ciddi bir kardiyovasküler rahatsızlık olarak bilinen aterosklerozu da tedavi eder. Kişinin kalp krizi de dahil olmak üzere çoğu kalp rahatsızlığına yakalanma riskini ciddi anlamda azaltır. Özellikle düşük tansiyon hastalarında kan basıncını dengeleyerek halsizlik ve aniden yere düşme gibi semptomları giderir. Kansere karşı koruyucudur Kolon kanseri başta olmak üzere pek çok kanser çeşidine karşı kişiyi korur, kanser hücrelerinin daha geniş alanlara yayılmasını engeller. Meme kanserini önlemeye yönelikolarak terapötik bir özellik sergiler. Bileşenlerinde bulunan ursolik asit, oleanolik asit, lutein, beta-sitosterol ve karvakrolsayesinde kanser hücrelerinin oluşumunu durdurur. İltihabı önler Pek çok iltihap oluşumunun asıl nedeni olan COX-2 enzimini baskılayan kekik yağı, bileşenlerindeki karvakrol ve timol yardımıyla inflamasyonla savaşır. Romatoid artrit ve gut hastalıkları gibi iltihaplı rahatsızlıkların tedavisinde kekikten yararlanılabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirir A ve C vitaminleri açısından eşsiz bir kaynak olarak, bağışıklık sistemini güçlendirir ve özellikle soğuk havalarda kişinin grip, nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarıyla karşılaşma olasılığını düşürür. Vücudumuzdaki beyaz kan hücrelerinin oluşumunu hızlandırarak, inflamatuar etkileri sayesinde hastalıklara karşı bizi korur. Yaralara uygulanan kekiğin yağı ise yaraların iyileşme sürecini kısaltır. Dispraksi tedavisinde etkilidir Gelişimsel koordinasyon bozukluğu (DİPRAKSİ) tedavisinde özellikle çocuklarda etkilidir. Hareketi etkileyen ve kişide hareket kısıtlamasına neden olan bu nörolojik hastalığın tedavisinde kekik yağı da kullanılabilir. Sindirim sistemi sorunlarını giderir Vücudumuzdaki toksinlerin ve zararlı maddelerin yok edilmesine katkıda bulunan kekik yağı, bu özelliği sayesinde sindirim sistemini de olumlu bir şekilde etkiler. Düzenli olarak tüketilen kekiğin çayı, hazımsızlık, gaz, şişkinlik gibi mide-bağırsak şikayetlerin giderilmesine aracılık eder. Aynı zamanda anti-spazmodik bir özellik sergileyerek, bağırsak kramplarını hafifletir. Kekik ve adet kanamasına faydası Adet söktürücü olarak da kullanılabilen bu bitki, kadınlarda adet döngüsünün sağlıklı bir şekilde seyretmesine olanak tanır. Aynı zamanda adet dönemindeki bağırsak kramplarına ve sancılarada iyi gelir. Adet döneminden bir hafta önce başlanarak, her gün düzenli olarak çayının tüketilmesi, adet gecikmesini engeller. Göz sağlığına iyi gelir A vitamini açısından zengin bir besin olarak, A vitamini eksikliğinin ciddi sonuçlarından biri olan gece körlüğüne karşı kişiyi korur. Makula dejenerasyonu başta olmak üzere pek çok göz rahatsızlığının önlenmesine katkıda bulunur. Solunum yolu rahatsızlıklarını tedavi eder Bağışıklık sistemini güçlendirerek, bronşit ve öksürük gibi solunum yolu rahatsızlıklarını doğal bir şekilde tedavi eder. Boğaz ağrılarını dindiren kekik çayı, akut bronşit semptomlarını hafiflettiği için hekimler tarafından da tavsiye edilmektedir. Ağız sağlığını korur Antibiyotiklere karşı dirençli olan bakteri ve mikropları bile yok eden kekik yağı, ağız sağlığını korur. Antiseptik bir yönü bulunan bu yağ ile gargara yapmak, diş çürümesi, diş etlerinde iltihap oluşumu, diş plakları gibi sorunları giderir. Güçlü bir antiseptik olarak ağzımızı bakteri ve mikroplardan arındırır. Kekik yağı cilt sağlığına iyi gelir Sivilce, yara, kesik tedavisinde de etkili olan kekiğin yağı, doğrudan cilde uygulandığında yaraları iyileştirir. Cilt çatlakları ve kabarıklıkları ile belirgin egzamanın tedavisinde etkili olan bu yağ, muhteşem bir antioksidan olarak, yaşlanma etkilerini de yavaşlatır alıntı .uyarı lütfen doktorunuza danışın güneşe çıkmayın kullandığınızda m.ulaş

Kansere Kesin Çözüm Kanser Otu(Yapışkan Andız Otu)

Manisaya bağlı Akhisarda, Seyitahmet Mahallesindeki bir türbede yaşamlarını sürdüren ve topladıkları otlarla kanserli hastalara şifa dağıttıklarını iddia eden Hasan Alemdar ve Lütfü Acet,kanseri yok eden otu keşfettiklerini söylüyorlar.
Kanser otu adı verdikleri bu otu mayıs ile temmuz ayları arasında dağlardan toplayıp kuruttuklarını ve kanser hastalarına ücretsiz bir şekilde Allah rızası için dağıttıklarını söylüyorlar...
Buraya kadar her şey normal,ama basında ve sosyal medyada çıkan haber ve bilgiler yukarıda yazdıklarımdan ibaret olduğu için haklı olarak insanların aklında bir çok soru işareti oluşmuş durumda; "bu ot ücretsizse neden bu otun ismi sır gibi saklanıyor,yaşlı başlı adamlar o dağlarda gezip bu otları toplayıp bin bir zahmetle kurutup sırf babalarının hayrına mı bu otu dağıtıyorlar,eğer hayrına dağıtıyorsalar bu ot neden ifşa edilmiyorda sır gibi saklanıyor,kanser otu gerçekten kanseri yok ediyor mu?" tarzında tepki ve sorularla insanlar sosyal medyada ve internette cevap arıyorlar...

Sosyal medyada çığ gibi yayılan fakat bir çok sorunun cevapsız kaldığı bu konuyu sizler için araştırdık "kanser otu nedir?,kanser otunun gerçek adı nedir?,kanser otu nerede bulunur?,kanser otu nasıl temin edilir?,kanser otu tüm kaser hastalarına ve tüm kanser çeşitlerine iyi gelir mi,kanser otu kansere iyi geliyor mu yoksa sahtekarlık ve düzmece mi" bu soruları tüm detaylarıyla sizler için araştırdık ve cevapladık.

Öncelikle kanser otu diye bahsedilen-bilinen otun adı; Latince"İnula-viscosa",halk arasında "yapışkan andız otu" olarak bilinen bir ot.Türkiyenin hemen hemen her bölgesinde mayıs ile ağustos ayları arasında bulabilirsiniz!..

Kanser Otunu dağıtan kişilerin adları : Hasan Alemdar ve Lütfü Acet

Kanser otu için İrtibat ve Telefon Numaraları : 05363930311-0539 765 30 69-05369717271

Kanser Otu-Yapışkan Andız otunun resmi: 

Yapışkan Andız Otu

Kanser otu gerçekten ücretsiz mi dağıtılıyor,yoksa ticarete dönüştürülüp (parayla) ücret karşılığında mı satılıyor,kanser otunu dağıtan kişilerin amacı ticari mi yoksa Allah rızası için mi yapıyorlar,Hasan Alemdar ve Lütfü Acet amcalar dolandırıcı mı yoksa dürüst insanlar mı?

İşte bu soruların yanıtı: Araştırmalarımız sonucunda Hasan Alemdar ve Lütfü Acet amcalarımızın gerçekten bu işi Allah rızası için yaptıklarını gördük,boyalı basında ve sosyal medyada insanlara kısıtlı bilgiler sunulduğu için insanlar haklı olarak bu olayın bir düzmece,bu kişilerinde bu otu satarak ticarete dönüştüren dolandırıcı ve düzenbaz olduklarını sanmışlar,fakat durum hiçte öyle değil,bu amcalarımız gerçekten bu otu dağlardan toplayıp kurutuyor ve ihtiyacı olan kişilere ücretsiz bir şekilde dağıtıyorlar,hoş o kadar emeğe karşılık ücret karşılığında da satabilirlerdi ama kesinlikle ücret talep etmiyorlar;

Lütfü amcaya sorduk; "peki kanser otu dediğiniz bu otun adını neden insanlardan sakladınız veya otun adını insanlarla paylaşmadınız?"

Cevap netti "kimse sormadı ki,hoş sorsalarda biz mektep görmüş insanlar değiliz,otun gerçek adını bilmiyorduk ki söyleyelim,yakın zamanda bizimle çekim yapmaya gelen televizyoncuyada yayında "Allah rızası için bu otu tanıyıp bilen varsa adını söylesin,bildirdirsin" diye söyledik,bu otun adını bilmediğimiz için,kanser hastası bir çok kişiye de şifa olunca otun adını kanser otu koyduk"diyor.

Bu amcalarımız otun adını bilmedikleri için gelip soran hastalara ancak toplayıp kuruttukları otlardan veriyorlarmış, topladıkları da bitince, bizzat insanları otu toplamaları için,otun yetiştiği yerlere götürüp gösteriyorlarmış.

Lütfü amcaya kanser otunun gerçek adını inula viscosa - yapışkan andız otu olduğunu söyleyince,"bunu diğer insanlara da söyleyin artık buralara kadar gelmesinler,ikamet ettikleri bölgelerden toplasınlar veya aktarlardan alsınlar" diyor ve ekliyor "yoksa bu kadar kalabalığa,bu kadar insana bu civarda ne ot dayanır nede ot kalır,öyle çok toplama yapıldı ki bir daha ki seneye bu ot buralarda bitermi (yetişirmi) diye endişeleniyoruz" diyorlar.

Dikkatimizi çeken bir diğer detayda basında çıkan haberlerin onları gerçekten çok yormuş ve bunaltmış olduğuydu,bulundukları türbenin önü Türkiyenin bir çok yerinden gelmiş farklı plakalı araçlarla dolu,kalabalıktan ve sorulardan bunalmış bir halleri var,zaten yaşları bir hayli ilerlemiş olan bu insanların bu kadar hengameye dayanacaklarını sanmıyorum.Birde üstüne bitkisel ürünler satan bazı firmalar bu amcalar hakkında sağlık bakanlığına şikayette bulunmuş Sağlık Müdürlüğü ekipleri de şikayet üzerine inceleme yapmış.İncelemenin ardından ücretsiz dahi olsa otun toplanıp dağıtılması için ruhsat olması gerektiğini belirtmişler. Hasan Alemdar ve Lütfü Acet’e ruhsatsız bu işi yapamayacakları konusunda uyarıda bulunmuşlar.

Biz amcalarımızı gördük bu kişiler asla dolandırıcı değil,topladıkları bitkileri ücret karşılığında satmıyorlar,zaten artık toplamayacaklarını,bunun için izinlerinin olmadığını,ancak kendileri için toplayabileceklerini söylüyorlar, "otun adıda bilindiğine göre artık bize ihtiyaç kalmadı,bu otu herkes bulup toplayıp yada aktarlardan alıp kullanabilirler" diyorlar.

Latincesi "İnula-viscosa" halk arasında "yapışkan andız otu", bir diğer adıyla "Kanser Otu" gerçekten kansere iyi geliyor mu yoksa uydurma mı?..

Yapışkan Andız Otunun Yıllardır Bilinen Etkilerinden Bazıları :

- Ekspektoran olarak (balgam söktürücü),
- Bazı solunum yolları hastalıklarında rahatlama sağlanması için diyaforetik (terletici) olarak,
- Antihelmintik etkisi sayesinde sindirim sistemindeki kurt ve parazitleri öldürerek düşürmek için,
- Mide fonksiyonlarına ve mide kanseri gibi bazı hastalıkların tedavisine yardımcı olmak amacıyla,
- Diüretik amaçlı (idrar söktürücü),
- Astım, bronşit, dinmeyen öksürük, tüberküloz nedeniyle meydana gelen öksürük gibi şikayetleri veya hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olur.

Yapışkan andız otu yıllarca özellikle gırtlak kanseri ve göğüs kanserinde en etkili olmak üzere mide kanseri,kan kanseri,bağırsak kanseri,üst ve alt solunum yolları ile ilgi bütün rahatsızlıklarında kullanılmış ve olumlu sonuçlar alınmış bir bitki.

Bu otun kansere iyi gelip gelmediği konusunda ise uzmanlarca araştırması yapılmış ve kanıtlanmış,tıp literatürlerine geçmiş bir durum söz konusu değil.

Sağlık bakanlığımız şikayetler sonucunda saçma sapan uygulamalar yapmak yerine bu işin uzmanlarından oluşan bir ekip hazırlayıp bu ot hakkında bilimsel bir araştırma yapsalardı şayet,bizde bu otun kansere iyi gelip gelmediğini öğrenebilirdik!..Fakat böyle bir araştırma yapılmadığı için elimizde de bilimsel kanıtlar olmadığı için maalesef net bir şey söyleyemiyoruz.

Hem niye araştırma yapılsın ki; sonra ilaç tekelleri ne olacak,kanserden kazanılan milyarlarca dolarlar ilaç firmalarının kasalarına nasıl girecek?..Onun yerine bir ekip yollayıp protokolleri uygulamak en kolay yöntemdi ve öyle de yapıldı zaten.

Bu otu bir çok kaynaktan sizler için araştırdık,yapışkan andız otu hakkında gerçekten çok az araştırma yapılmış bu yüzden çok fazla bilgiye rastlayamadık ama kısaca şunu söyleyebiliriz ki; otun tüm kanser türlerine iyi gelmese de özellikle mide,göğüs,ak ciğer ve kara ciğer,solunum yolları ile ilgili kanser tedavilerinde kullanıldığını ve bir çok hastada iyi sonuçlar alındığını öğrendik.

Alınan olumlu yada olumsuz sonuçların kişiden kişiye,hastanın durumuna göre ve hastalığın evresine göre değişiklik gösterebileceği de edindiğimiz bilgiler arasında...Kısacası Kanser otu diye bilinen bu otu kullanıp kullanmamak size kalmış,şifa Allahtandır,ot ve otu bulan insanlar sadece birer aracı ve vesiledir...

Kanser Otu - Yapışkan Andız Otu Nasıl Kullanılır?

1 litre suyu kaynattıktan sonra 2-3 orta boy otun dalından elinizle bölerek kaynayan suyun içine atıp 10-15 dakika demleyin. Demledikten sonra cam bir sürahiye doldurun. Elde edilen 1 litre su sabah uyandıktan sonra akşam yatana kadar tüketilir. 21 gün bu işleme devam edilip hastalığınızın durumuna bakılacak. Büyük ölçüde değişme olması gerektiği söyleniyor.Değişme olmazsa küre 1 hafta ara verilir ve 1 hafta aradan sonra bir 21 gün daha kür kullanılır. Daha da emin olmak isterseniz tekrar doktor kontrollerinden geçerek durumu teyit edebilirsiniz. 

Not : Kemoterapi gören hastalarda kemoterapi tedavisi bittikten sonra kullanılması gerekiyormuş,kemoterapi tedavisi görürken kullanılmaması öneriliyor.

Bu konu hakkında araştırmamızı istediğiniz aklınıza takılan başka sorular varsa,aşağıda yorum kısmına sorularınızı yazarak iletebilirsiniz!..