21 Eylül 2019 Cumartesi

Mustafa Ulaş Yönetici · 7 dk. BAĞDOKUSU ROMATİZMA ÇEŞİTLERİ VE TEDAVİSİ OKUYALIM Sağlığımızın müthiş şifreleri Romatizma Neden Olur, Nasıl Tedavi Edilir? Romatizma, ülkemizde görülme oranı yüksek bir hastalıktır. Her yaşta görülebilen romatizma, eklem, doku, kemik, kas ve sinir köklerini etkiler. Ve romatizmanın yüzden fazla çeşidi vardır. Halk arasında sıcak ve soğuk havanın romatizmaya neden olduğuna dair yanlış bir inanış vardır. Özellikle aile geçmişinde romatizma öyküsü bulunan kişiler alışkanlıklarını, romatizma neden olur ve nasıl tedavi edilir sorularının cevaplarına göre düzenleyerek birçok olumsuz durumdan kendilerini koruyabilirler. Her yaştan insanda görülmesi mümkün olan romatizma, kas ve eklem hareketlerini zorlaştırır. Özellikle beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve hazır gıdaların yoğun olarak tüketilmesi, bağ dokusunun temel bileşeni olan kollajenin vücutta azalması, romatizmal hastalıkların görünme riskini artırır. Romatizma Nedir? Romatizmaya İyi Gelen ve Tetikleyen Yiyecekler! Romatizma, kelime olarak Yunanca "akma" anlamına gelen "Rheuma" kelimesinden türemiştir. Romatizma, otoimmün sistemindeki bozukluktan kaynaklanan düzinelerce hastalığı tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Romatizmal hastalıklar genel olarak eklemlerde, kaslarda organları birbirine bağlayan ya da destekleyen dokularda görülse de vücudun herhangi bir bölümünde de meydana gelme olasılığı mevcuttur. Romatizma Neden Olur? romatizma_romatizma_nedir_romatizma_ne_iyi_gelir_romatizmal_hastaliklar_romatizma_ilaclari Romatizma hastalıklarının neredeyse tamamı otoimmün sistemindeki bozukluktan kaynaklanır. Bu hastalıklar, bağışıklık sisteminin mikroplar, bakteriler ya da virüslere saldırmak yerine sağlıklı dokulara saldırmasından dolayı ortaya çıkar. Gut hastalığında da görüldüğü gibi ürik asit kristalleri (idrar kristalleri) de romatizmal rahatsızlıklara sebep olabilir. Romatizmal hastalıklarla ilgilenen bölüm romatolojidir. Romatologlar eklemlerde, kaslarda ve bağışıklık sisteminde oluşan hastalıklarla ilgili uzmandırlar. Ana romatizma tiplerini anlamak ve neden kaynaklandığını bilmek hem oluşumunu engelleyebilmek hem de tedavi için önemlidir. KAÇ TİP ROMATİZMA VARDIR? Romatizma, temel olarak iki tipe ayrılır. Bunlar, iltihabı olanlar ve olmayanlar şeklindedir. İltihabı olan romatizma üç çeşittir. Birincisi, Çeşitli mikropların (Stafilokok, streptokok ve tüberküloz basili gibi), eklemlerde meydana getirdiği romatizma. İkincisi, bağışıklık sisteminin bozuk olması ile meydana gelen romatizma. Son olarak ise, ürik asit gibi kristallerin eklemlerde meydana getirdiği tahriş sonucu oluşan romatizma. İltihabı olmayan romatizmalar arasında ilk akla gelen artroz yani kireçlenmedir. İltihap olmamasına karşılık bu romatizmada aşınma görülür. Eklemin içindeki kıkırdağın incelmesi ve kaybolması ile eklemlerin kenarında kemik çıkıntıları meydana gelir. Bu romatizma türüne neden olarak kaza, darbe gibi travmalar, psikolojik hastalıklar sayılabilir. Romatizma Belirtileri Nelerdir? Romatizmal ağrılara bitkisel tedaviler Romatizmal hastalıkların belirtileri, türüne göre farklılık gösterdiğinden bu türleri ve belirtileri ayrı başlıklar altında incelemek ve buna göre değerlendirmek gerekir. 1. Romatoid artrit Romatizmal rahatsızlıkların en yaygın görülen türü romatoid artrittir. Kronik bir iltihabi rahatsızlık olan romatoid artrit hastalarının eklemlerinde şişme ve iltihap meydana gelir. Bunun nedeni, bağışıklık sisteminin eklem kapsüllerine saldırmasıdır. Romatoid artrit son derece ağrılı olabilir, eklem yapılarında bozulmaya ve kalıcı hasara neden olabilir. Genel olarak bilek ya da ayak parmakları gibi küçük eklemlerde meydana gelir. Semptomları son derece sistematik olarak ilerlediğinden, Akciğerler, Gözler, Kan damarları ve Cildi de hastalıkla birlikte etkiler. Romatoid artritin en belirgin semptomu ellerde ya da ayaklardaki eklemlerde görülen ağrı ya da kasılmadır. 2. Gut hastalığı İltihaplı romatizma türlerinden biri olan gut hastalığı eklemlerde şiddetli ağrıya sebep olan iltihabi bir rahatsızlıktır. Yoğun miktarda ürik asit kristalinin vücut dokularında depolanmasıyla meydana gelir ve; Şişme, Kızarıklık, Etkilenen eklemde yanma hissine neden olur. Ürik asit kristalleri aynı zamanda böbreklerin de işlevlerini yerine getirmelerini engeller. Gut çoğunlukla ayak başparmağında gelişir ve diğer eklemlere de atlayabilir. Eğer rahatsızlık uzun süre tedavi edilmezse tofi adı verilen nodüllerin oluşmasına sebep olur. 3. Vaskülitis (damar iltihabı) Nadir görülen bir romatizma türü olan vaskülitis, kan damarlarında iltihaplanmaya neden olur ve hayati risk taşır. Dokulara yeterli düzeyde kan taşınmasını engelleyerek iskemiye (bölgesel anemi) sebep olan vaskülitis, yayıldığı kan damarlarında ağrıya neden olur. Vaskülitis belirtileri, Kırmızı noktacıklar, Deride hassas yumru ya da şişkinlikler, Eller ve ayaklarda güçsüzlük, Öksürük, Ateş olarak sayılabilir. 4. Lupus Bir otoimmün hastalığı olan lupus deri iltihabı olarak da bilinir. Her yaştan kadın ve erkekte görülebilse de genç kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Bununla birlikte erkeklerdeki belirtileri kadınlara oranla daha yoğundur. Lupus hastalığı DEVAM EDİYOR... DEVAMI Eklemlerde ağrı ve gerginliğe, Deride kaşıntılı yaralara, Burun, kafa derisi ya da ağızda yaralara, Ateşe, Halsizliğe, Derin nefes alırken zorlanmaya sebep olabilir. 5. Sjörgen sendromu Oldukça yaygın olarak görülen bir hastalıktır fakat semptomları pek çok hastalıkla benzerlik gösterdiğinden kolay teşhis edilemez. Daha çok kadınları etkileyen sjörgen sendromu, erkeklerde ve çocuklarda da görülebilir. Bu hastalık, Ağızda kuruluk, Boğazda yanma ya da kuruluk, Konuşmada çiğnemede ya da yutmada zorlanma, Halsizlik, Sindirim sorunları, Vajinal kuruluk, Ciltte kuruluk ya da yara, Eklem ağrısı, Sinir ağrısı, Kulak altı bezlerinde şişme gibi sayısız hastalığın belirtisi olabilecek semptomlar oluşturduğundan çoğu zaman teşhisinde zorluk yaşanır. Romatizma Nasıl Tedavi Edilir? Romatizmal hastalıkların tedavisinde bir uzman yardımı almak ve rutin kontrolleri aksatmamak son derece önemlidir. Özellikle vaskülitis gibi ölümcül sonuçlar doğurabilecek durumlarda düzenli kontrol ve tedavi şarttır. Steroid Romatizma nasıl geçer sorusunun yanıtı genel olarak streoidler ya da ibuprofen veya naproksen etken maddeli anti-inflamatuvarın kullanımıdır. Bu tür ilaçların kullanımı iltihap oranını düşürür. Streoidler ayrıca bağışıklık sisteminin çalışma oranını dengeleyerek sağlıklı dokulara saldırmasını engeller. İmmünosupresif (bağışıklık sistemini baskılayıcı) ilaçlar Romatizmal hastalıkların tedavisinde uygulanan bir diğer yöntem bağışıklık sistemini engelleyici ilaçların kullanımıdır. Streoidlerin bağışıklık sistemini kontrol altına alamadığı durumlarda reçete edilen immunsupresif ilaçlar romatizma ağrısına ne iyi gelir sorusunun da yanıtıdır. Son derece etkili olan bu ilaçların yan etkileri de bir o kadar kuvvetlidir. Bu ilaçların kullanımındaki başat tehlike, bağışıklık sistemi aktivitesini azaltarak vücudu hastalıklara karşı savunmasız duruma getirmesidir. Kolkisin Özellikle gut hastalığının tedavisinde kullanılan kolkisin, düzenli olarak kullanıldığında hastalığın neden olduğu belirtileri azaltabilir. Özellikle ataklar sık sık meydana geliyorsa ürik asit kristallerinin çözülerek vücuttan atılması için doktorlar tarafından reçete edilebilir. Romatizmaya Hangi Bitkiler İyi Gelir? Isırgan Otu En Popüler Şifali Bitkiler Arasında Romatizma bitkisel tedaviye olumlu yanıt veren hastalıklardandır. Bazı bitki ve tohumların iltihaplanmayı azaltarak ağrıları azalttığı bilinmektedir. 1. Kereviz tohumu Bir yemek kaşığı kereviz tohumunu bir litre suya atarak kaynatın. İyice demlenen karışımınızı ılındıktan sonra günde bir bardak tüketerek ağrılarınızı azaltabilirsiniz. 2. Isırgan otu Az miktarda suyun içerisinde haşlayarak lapa haline getirdiğiniz bir tutam ısırgan otunu soğuduktan sonra bir tülbente sarın. Bu lapayı eklemlerinize ya da ağrıyan bölgelerinize sararak 15 dakika kadar bekletin. Kronik ağrılarınızı dindirmek için bu kürü haftada üç kez uygulayabilirsiniz. 3. Maydanoz Bir demet maydanozu ezerek suyunu çıkarın. Bu sudan günde üç kez bir yemek kaşığı kadar tüketin. Küre altı hafta kadar devam ettikten sonra üç hafta ara verilmesi tavsiye edilir. Bu bitkiler haricinde belli otların çayını yaparak da ağrılarınızı azaltmanız mümkün. 200 santilitrelik suya atacağınız, önerilen miktarda otu demleyerek düzenli olarak tüketebilirsiniz. Tane karabiber: 1 tatlı kaşığı Zencefil: 1 çay kaşığı Kuşburnu: 1 yemek kaşığı Papatya: 1 tatlı kaşığı alıntı Hayvansal ürünlerden uzak durun

ŞENAY AKÇAY HANIMIN PAYLAŞIMI ÇOK ETKİLENDİM BENDE PAYLAŞTIM
Kanser hastalığı ile mücadele eden 25 yaşında bir genç kız o.. Ve işte onun hepimize yazdığı etkileyici bir mektubu yayınlıyoruz.. Büyük dersler içeren tokat gibi bir mektup
Kanseri sevmedim ama minnettarım
Sorun aslında kanser değil, kemoterapi.
Evet belki kemoterapi görmeseydim ölecektim ama kemoterapinin de beni pek yaşattığını söyleyemem. Kemoterapi tümörümü yok ederken beni de darmaduman ediyor. Kanser teşhisi konmadan önce aylarca tümörümle birbirimizden habersizce, normal bir insan gibi yaşamıştık, kıtalar arası yolculuklar yapıp, en yakınlarımın düğününde göbek bile atmıştık. Tamam biraz abartıyorum son zamanlarda nefes darlığı, uyku sıkıntısı, gece terlemesi yaşıyordum ama kimseye muhtaç olmadan yuvarlanıp gidiyordum işte.
Gel gör ki teşhis konup kemoterapi başladığından beri 25 yaşında olmama rağmen kendimi 90'ına yaklaşmış bir nineden farksız hissediyorum. İki adım yol yürüyemiyorum, kendim hiç bir işimi halledemiyorum, bırakın yatağımı toplamayı, duşumu kendim alabilsem ne mutlu bana diyorum. Yemeğimden, giyinmeme, uyumamdan uyanmama yaptığım her şeyde birine bağlı olmak beni üzüyor. Kel olmayı saymazsak, geçtiğimiz altı ayda alışamadığım yegane şeylerden biri de birisine bu kadar bağlı yaşamak. Tek bir kişiye bağlanmaya herkes alışıktır genelde, ama benimki öyle değil yani tek bir kişiye değil herhangi bir kişiye bağlıyım ben.
Neyse ki güzel insanlar biriktirmişim. Ben göndersem de gitmeyen, her gün bana güç veren, gücümü hatırlatan insanlar. Güçsüz bilirdim kendimi, zayıf yönlerimi bilip onları geliştirmekten hep kaçtığım için her zaman en başından yenilgiyi kabullenenlerdendim. Ama bu sefer yenilemezdim. Ne kadar kaçsam da bu sefer savaşmak zorundaydım. Teşhis konduğu gün doktorun da dediği gibi 52 haftalık bir mücadele bekliyordu beni. Bende amatörce attım kendimi savaşa. Dedim ya kilit nokta aslında güzel insanlardı. Çünkü ben, hiç bir zaman kendim için bir şey yapmadım anca sevdiklerim için yaptım her şeyi. Bu savaşa da kendim için girdim sanmayın sakın. Sevdiklerim için girdim, kalbi benim için çarpan, duasında adım geçen herkesi mutlu etmek için. Kalbimde yer edinen, kalbinde yer edindiğim herkes benim için seferber olmuştu onları yüzüstü bırakmamak için girdim işte. Sevilmeyi ne kadar çok sevdiğimi hatırladım sayelerinde. Şimdi beni güçlü buluyorlar ya...
inanır mısınız bilmem ama beni güçlü bulan insanlardan aldım bu gücü. İlkokuldaki spor öğretmenimden, lisedeki sıra arkadaşımdan, evin karşısındaki otopark görevlisinden, karşı sokaktaki telefon tamircisinden aldım. Eklemeden edemeyeceğim; dini inançları pek güçlü olmayan ben, derdini veren Allah'ın gücünü de verdiğini gördüm. İğneden kaçmak için tebeşir tozu yutan ben, nelere gülüp geçmeye başladım.
Başlarda her şey çok pembeydi. Kanserdim (lenfoma) ve iyileşecektim hiç bir detaydan haberim yoktu. Hala gripmişim de 1 yıl sürüp geçecekmiş gibi geliyordu. Binlerce insan, yüzlerce telefon, onlarca ziyaretçi ve her gün aldığım tek bir ilaç 'Lustral' oyalıyordu beni. Salak gibiydim. Etrafımdaki herkesin neden bu kadar mutsuz ve panik halinde olduğunu anlamıyordum, çünkü henüz hiçbir şeyin farkında değildim. Günler geçtikçe ters orantı olmaya başlamıştı. İnsanlar rahatlamıştı, unutmuştu, boşlamıştı; benim paniğim ve mutsuzluğum ise gün geçtikçe artmıştı (6 ay 25gün geçti her gün artmaya devam ediyordu).
En çok gittiğim yer hastane, en çok duyduğum söz 'geçmiş olsun' olmuştu. İleride sayısız sayıda yapılmış olacak olan; damar yolu, kemoterapi, kan sayımı, intretekal, biyopsi gibi gerçekler teker teker değil bir anda yüzüme vurmaya başlamıştı.
Değişmiştim, ben değildim artık. Tenim, kokum, olmayan saçlarım ve gözlerimde ki ışık.
Sosyal hayatımdan, özgür ruhumdan, cinsel güdülerimden ve en acısı benliğimden çok kısa bir zamanda kopmuştum. Artık yegane muhabbetim ve düşündüğüm şey, kanımı hangi hemşirenin alacağı ya da nötrofillerimin ne kadar düşük olduğuydu. Bakmayın böyle yazıldığında okuması kolay oluyor ama böyle yaşaması inanın çok kolay değil. Tabi ki de ilk kanser olan genç ben değilim, keşke son olsam ama eminim ki son da değilim. Ama zor arkadaş. Ne kadar çok sevilseniz de, etrafınızdaki herkes tarafından günün her anı şımartılsanız da bu saatlerde yatağa girdiğinizde, ya da ne bileyim tuvalete girip instagram da gezindiğinizde boğazınız düğümleniyor işte.
Keşkeler,
Belkiler,
Nedenler,
Hayaller.
Pişmanlıklar da en kötüsü. Aklından geçirip yanlış olur, herkes ne der diye düşünüp yapmadığın her şey için 'ah be' diyorsun. Koşarak geri dönmek istiyorsun ama ya bir bardak soğuk su içiyorsun ya da kocaman bir iç çekiyorsun.
Kimseyi üzmek için ya da durumdan şikayet etmek için yazmıyorum bu satırları ama insan paylaşmak istiyor. İnşallah yaşamayın ve anlamayın hiç bir zaman şu yaşadıklarımı ama ne kadar zor olabileceğini bir hayal edin istiyorum arada.
Hayal edin ki şükür edebilin.
Her sabah uyandığınızda başta kendiniz olmak üzere etrafınızdaki herkesi ne kadar çok sevdiğinizi hatırlatın kendinize. Gülecek, şükür edecek sebepler yaratın. Lütfen daha çok gülün! Kendi gücünüzü asla küçümsemeyin. Bu yaşadıklarımın hiç birini yaşamanıza gerek yok gücünüzü görmek, kendinize saygı duymak için.
Kanseri sevmedim, ama bana kendi içimde ki gücü gösterdiği için ona minnettarım.
Neyse siz sadece şükredin, o kadar aslında.
Iris Mercan haberleri">Iris Mercan
irismercan@hotmail.com. alıntıdır içim yandı okudum
DEMİR EKSİKLİĞİ VE KANSIZLIK İÇİN BASİT KÜR Sağlığımızın müthiş şifreleri
1 su bardağına 3 yemek kaşığı üzüm pekmezi koyun üzerine su doldurun ve yarım limon sıkın aç olarak için sabah akşam 25 gün devam edin kansızlığınız düzeliyor basitçe düzeliyorsunuz saygılar şifa olsun m.ulaş
İŞTE SERVETİMİZ OLAN SAĞLIĞIMIZ İÇİN OKUYALIM M.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri
Kanser olmak istemiyorsak doğal olan Apigeninden zengin besinler tüketmeliyiz maydanoz, kereviz, biberiye, kekik, fesleğen kişniş, papatya, karanfil, melisa, enginar, ıspanak, prasa nane, alıç, üzüm dağ çördüğü dağ elması ve meyankökü baharat olarak zencefil zerdeçal karabiber doğal zeytinyağı tüketmeliyiz kimyasal içerikli işlem görmüş fabrikasyon ürünlerden uzak durmalıyız buğdaygiller mısırgillerden hayvansal ürünlerdende mümkün oldukça az yemeye çalışalım yoksa yaşam zehir oluyor şifa Allah tan saygılar m.ulaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder