11 Eylül 2019 Çarşamba

► Vahîdî Tefsîri’nde Bildirilen Hadîs-i Şerifte, “Bir Kişi Hayırlı Amel İşleyince, Sağındaki Melek Birini On Yazar. Kötü Amel İşleyip Solundaki Melek Yazmak İsteyince, Sağdaki Onun Âmiri Olduğundan, Yedi Saat Bekletip, O Kimse İstiğfâr Ederse Yazmaz. Etmezse Bir Günâh Yazar.” Buyuruldu. Kenzü’l-Esrâr’da Südî’den Mervîdir; Her Kişiyi Muhafaza Eden ve Amellerini Yazmak İçin Her Sabah Vaktinde İki Melek Gelir. İkindi Vaktinde Onlar Gider. Yerlerine İki Tane Daha Gelir. Bir Gün Gelen, Kıyâmete Kadar Bir Daha Gelmez. “Biri Sağ Tarafında Biri Sol Tarafında Oturmuş İki Kâtip Meleğin, Amellerini Yazmakta Olduğunu Hatırla. [Kaf Sûresi On Yedinci Âyet-i Kerîme]” Âyetinde Mütelakkıyân’dan Murâd, Bu İkişer Melektir. Mücahid Hazretlerinden Mervîdir ki; Bu İki Melek Herkesin Bütün Söz, İş Hattâ Hastalığında Yaptıklarını Yazar. Hasan-ı Basrî Hazretlerinden Bildirildi; Bu İki Melek Müvekkel Oldukları Kimseden Bir Ân Olsun Ayrılmazlar Ama Sadece Helâya Girdiği Zaman ve Cimâ’ Zamanında Yanından Ayrılıp, Sonra Yine Gelirler. “Allahû Teâlâ Dilediğini Siler, Dilediğini Yazar. [Ra’d Sûresi Otuz Dokuzuncu Âyet-i Kerîme]” Âyetinin Manâsında Bildirilenlerden Biri Budur ki, Hafâza Melekleri Her Kişinin Bütün Söz ve İşlerini Yazıp, Hakk’a Arz Ettiklerinde, Sevâp ve Günâhtan Olmayan Harekât ve Sekenâtı, Sözleri, Sevâp ve İkabdan Birisiyle Ceza Olunacak Bir Şey Olmamakla Hakk Teâlâ Defterden Çıkarır ve Yok Eder. Mevâhibü’l-Ledünniyye’de Yazıyor; “Ağzından Ne Söz Çıkarsa, Muhakkak Yanında Hazır Bir Gözcü Vardır. [Kaf Sûresi On Sekizinci Âyet-i Kerîme]” Âyetinin Manâsında İbn-i Abbâs Hazretleri Şöyle Beyân Buyurmuş ve Demiştir ki; Herkesin Hayr ve Şerden Her Söylediği Sözü, Hattâ Yedim İçtim Gittim Geldim Ettim Kıldım Dediğini Yazıp Perşembe Günlerinde Söz ve Amelleri Arz Olunup, Hayr ve Şerre Ait Olanlar Alıkonup, İkisi ile de Alâkası Olmayanlar Atılır. İbn-i Atiyye Tefsîri’nde, “Allahû Teâlâ Onların Amellerini Boşa Çıkarmıştır. [Muhammed Sûresi Dokuzuncu Âyet-i Kerîme]” Âyetinde Mezkûrdur; Her Kâfirin Kötülüklerini Yazmaya Müvekkel Melek Olduğu Mukarrerdir Lâkin Sevâpları Yazılmakta İhtilâf Olunup Bâzıları Yazılmaz, Ancak Dünyevî Mükâfatla Karşılanır Dediler. Bâzıları Sevâplarının Karşılığı Dünyâda Verilmek İçin Hafâza Melekleri Sevâplarını Yazar Dediler. Bâzıları Îmâna Geldikten Sonra Yapılacak Sevâplara İlâve Edilir Demişlerdir. Vahîdî Tefsîri’nde, “O Gün Semâyı, Kitapların Sahifelerini Dürer Gibi Düreceğiz. [Enbiyâ Sûresi Yüz Dördüncü Âyet-i Kerîme]” Âyetinin Manâsında İbn-i Abbâs ve İbn-i Ömer Hazretlerinden Bildirilir ki; Bir İnsan Vefât Edince, Sahifelerin Zabtına Müvekkel Olan Siccil Adlı Meleğe Onun Amel Defteri Verilip, O da Alıp Tay Eder, Yani Derip Devşirip Saklar. Rasül-ü Ekrem Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimizden Bildirilir; Bir Kimse Vefât Edince, Amellerini Yazan İki Melek, “Yâ Rabbi, Falân Kulunu Sen Kabz Ettin. Bundan Sonrası İçin Nereye Buyurursun, Nereye Varalım?” Dediklerinde, “Göklerin ve Yerlerim Bana İbâdet Eden Kullarımla Doludur. Vefât Eden Kulumun Kabrine Varıp, Kıyâmete Kadar Bana Tesbih ve Tekbir ve Tehlîl Edip, Sevâbını Onun İyilikleri Tarafına Yazın!” Diye Emreder. “Onları (Dünyâda) Kendilerine Tanıtmış Olduğu Cennetine Koyar. [Muhammed Sûresi Altıncı Âyet-i Kerîme]” Âyetinde Mücahid Hazretleri Demiştir; Cennettekilerin Her Biri Cennetteki Makamlarına Delilsiz Yönelip Giderler ve Hiç Şaşırmazlar, Yanılmazlar. Sanki Yaratılalıdan Beri Mesken ve Vatanları idi. Mukâtil Hazretleri Demiştir ki; Herkesin Amellerini Yazan Melekler Önlerine Düşüp Cennette Ona Verilen Yüksek Makamı ve Hakk Teâlâ’nın Çeşit-Çeşit Nimetlerini ve Bütün Şeyleri Târif ve Tavsif Ederler. Gürânî Tefsîri’nde de Mukâtil Hazretlerinden Mervîdir ki; Cennet Ehlinden Her Birinin Dünyâda Amellerine Müvekkel Olan Melek Önüne Düşüp, Cennete Vâsıl ve Dâhil Eder. Tefsîr-i Teysîr’de Hazreti Âişe Radiyallâhû Anhâ Buyurdu; Kıyâmetin İlk Alâmeti Zuhur Ettikten Sonra İnsanın Amellerini Yazmaya Asla Melekler Gönderilmez.

》 İNSAN ÖMRÜ
İnsanın ömrü kısa veya uzun olmakla, çok ya da az yaşamakla değil, faydalı oluşuyla ölçülür. Allah Teâlâ’dan gâfil ve nefsinin hevâsına esir olan kişi çok yaşasa dahî vaktini hayra sarf etmediğinden, menfaat azlığı bakımından kısa ömürlüdür.
Fazîlet ve kemâlât sâhibi olan kişi az da yaşasa, vaktini hayırlı iş ve hizmetlerde kullandığından uzun ömürlüdür. “Sadaka belâyı def eder, ömrü artırır” hadîs-i şerîfi buna delildir.
Şu halde faydalı ömür, zaman miktârına göre değildir. Çünkü kısa ömürlü biri, uzun ömürlünün elde edemediği binlerce faydalı işlere, sayısız hayır ve iyiliğe muvaffak olur ve ölümünden sonra da nice hayır duâlar kazanmakla, uzun ömürlü sayılır.
Kemâl sâhipleri insanlığın hangi kısmını tamamlamak için gelirlerse, hayırdan hangi işin ikmâli mukadderse, o vazifenin ikmâlinden sonra hakîkat âlemine intikal ederler. Çünkü dünyâda faydasız durmak, hayvanî hayat sürmek olduğundan abestir.
Ezelde kâbiliyet verilen kimse, az yaşasa dahî kâbiliyeti sebebiyle feyze mazhar olur da ömrün kısalığı ona zarar vermez. Ömürleri geçmiş ümmetlere nispetle kısa olduğu halde, “Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz” (Âl-i İmran-110) nazm-ı celîli hükmünce bu ümmet, ümmetlerin en üstünü olup hiç bir millete (ümmete) nasip olmayan hayırlara kavuşmuştur.
(Hikem-i Atâiyye Şerhi)

MARJİNALLEŞME Denen Şey Kişi Ya da Grubun Kendi Sebep Olduğu Muamelede Sebep-Sonuç Silsilesini Tersine Doğru Okuyarak Devamlı Kendini Aklaması, Haklı Bulması ve Gitgide Genel Kanaatlerden ve Okuma Biçiminden Uzaklaşmasıdır.
Bu Perspektif Özeleştiri ve Tedavi İmkanı Tanımadığı İçin Maruz Kalınan Tavrın Sebepleri de Sonuçları da Daha da Sertleşecek ve MARJİNALLEŞME Gittikçe Artacaktır.
Fetö de böyle olmuştu.
Kibirliydiler kendilerince ve yine kendilerince mazlum ve mağdurdular.
Ümmetten ve milletten koptular.
Yine de haklıyız.
Zaten gerçek ümmet de biziz dediler.
Ama hakikat ve haklılık hükmünü icrâ etti.
Şu an artık özeleştirinin anlamını yitirdiği bir noktadalar.
Marjinalleşmenin sonu terörize olmaktır ve öyle de oldular.
Şu an aynı akibeti ısrarla tecrübe etmek isteyen bir cemaat daha var.
Fakat FETÖ’yü bu derece adım adım taklid etmek için basiretsizlikle yönetilmek yetmez.
Bu başka bir şey.
Çaresizlik mi ,ihanet mi, uluslararası bir projemi takdir size ait.
"İyi̇ bi̇r atanmışın vezi̇r edebi̇ldi̇ği̇ bi̇r kavmi̇;
Kötü bi̇r seçi̇lmi̇şi̇n rezi̇l etti̇ği̇ bi̇r sır deği̇l...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder