MEVCÛDÂTIN EN ÜSTÜNÜ -1
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Âdem Aleyhisselâm, toprak ile su arasında (henüz çamuru yoğrulmamışken) ben peygamber idim.”
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mevcûdiyetinden sonra yaratılan herkes -ister kendisinden önce gönderilmiş olan peygamberler ve resuller olsun, ister kendisinden sonra gelecek olan kâmil velîler olsun- tamamı onun vekilleri ve halîfeleridirler. Nitekim Resûlulah Efendimiz (s.a.v.): “Ben, Allâhü Teâlâ’nın nûrundan yaratıldım. Müminler de benim nûrumdan yaratıldılar.” buyurmuşlardır.
O, yaratılmışların en önde gelenidir. Diğer peygamberler ise ona tâbi ve ondan sonradırlar. Nitekim yine hadîs-i şerifte: “Ben yaratılış itibâriyle onların evveli, peygamber olarak gönderilmek itibâriyle de onların sonuncusuyum.” buyurulmuştur.
Resûlullah Efendimize (s.a.v.) hiçbir peygamber dahi denk olamaz. Çünkü o, dünyada kendisinden sonra ve önce gelen mahlûkâtın tamamına gönderilmiştir. Âhirette de bütün herkes onun Livâü’l-Hamd sancağı altında toplanacaktır.
Bütün peygamberlerden, onun zamanına yetişmeleri hâlinde ona îmân etmeleri üzerine mîsak (söz) alındı. Aynı şekilde peygamberler de ümmetlerinden mîsâk aldılar.
“Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im.” buyurdular. Muhammed’in mânâsı çok övülen demektir ki bütün gökyüzü ve yeryüzü ehli onu övmüşlerdir. Ahmed’in manası ise başkalarından daha üstün daha güzel hamdeden demektir ki, O, hiç kimsenin övemediği medh ve hamdlerle Allâhü Teâlâ’ya hamd ve senâ etmiş, onu övmüştür.
O, Arş-ı A’lâ’da Ebu’l-Kâsım, semâvâtta Ahmed, yeryüzünde ise Muhammed diye anılır. (Tefsîr-i Rûhu’l-Beyan)
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
26 Haziran 2020 Cuma
F- ANNE-BABAYA İSYAN SEBEBİYLE DİLİN DEĞİŞMESİ : Bir zatı annesi çağırmıştı. Fakat o, annesi çağırdığı halde gelmedi. (Konuşan dili) konuşmaz oldu. Yine bir adam ana-babasına isyan ederdi. Ölümü esnasında dili tutuldu. Kelime-i şahadeti söyleyemedi. Denildi ki : Ezan okunurken konuşmak, ölüm anında lisanın bağlanmasına sebep olur. Başa sarık sardıktan sonra rucu etmekten (dünyada müslüman olarak yaşayıp ta ölüm anında imansız gitmekten) Allah’a sığınırız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder